Neyse, Yarın

(Bu yazının okunması yaklaşık 4 dakika sürmektedir)

        Neden erteleriz? Çok seri bir giriş olduğunun farkındayım ama soruyu ertelemeyelim bari, değil mi sevgili okur? Gün içerisinde yapmamız gereken bir sürü iş olsa ya da bir tane halletmemiz gereken büyük bir iş olsa da son dakikaya bırakmak hepimizin yaptığı bir şey. Günlük hayatımızda da uzun vade de bizi çok zorlasa bile ısrarla yapmaya devam ediyoruz. Peki bunu neden yapıyoruz?

Erteleme, yapılması gereken görevleri veya eylemleri erteleme veya erteleme, genellikle daha az önemli veya eğlenceli faaliyetlerle değiştirme eylemini ifade eder. Birçok insanın bir dereceye kadar mücadele ettiği yaygın bir davranıştır. Erteleme, geçici bir rahatlama veya dikkat dağıtma sağlasa da genellikle stresin artmasına, teslim tarihlerinin kaçırılmasına ve daha düşük iş kalitesine yol açar.

En başlıca erteleme sebebi açıklamada da belirttiğimiz gibi o işi yapmak yerine daha eğlenceli faaliyetleri gerçekleştirmek isteme. Çamaşırları katlamak, evi süpürmek gibi rutin işler yerine bir bölüm dizi izleme, sosyal medyada gezmek daha eğlenceli gelse de bu işler illaki yapılması gereken işler. Bu yüzden ne kadar ertelesek de yapmak zorunda kalıyoruz. Yalnızca rutin işler yönünde değil aslında; ödev yapmak, biri ile konuşmak ya da ders çalışmak da ertelediğimiz eylemler. Peki bunların sebebi yalnızca sıkıcı olmaları mı?

Odak süresi 5 dakika olan bir insan olarak aslında ertelemek yerine dikkati toplayamama durumu olması ihtimaller dahilinde olduğunu düşünüyorum. Masanın kenarındaki kir, raftaki kitap dikkatimizi çekiyor; onlarla ilgileneceğiz diye yapacağımız iş bir sonraki zamana erteleniyor. Bu son dakikaya sıkışmamıza sebep oluyor. Gerçekçi olmayan bir zaman hesabı yaparak işleri ertelesek de yapabileceğimize kendimizi inandırabiliyoruz.

Dikkatimizin dağılması konusunda dikkat edebileceğimiz bir nokta da dikkat süremizin kısalması. İzlediğimiz şeylerin süresi gittikçe kısaldı. Bir dakikalık videoları bile izleyemeyen insanlar haline geldik. Her şeye vermemiz gereken dikkat çok kısaldı.  Bu da iki saat dikkat vermemiz gereken bir görevi çok daha zorlu bir görev haline getiriyor. 

          Bir başka durum da ertelediğimiz işin bizi korkutması ya da yapamayacağımızı düşündüğümüz bir iş olması. Birini aramak, zor bir ödevi yapmak, zor bir dersin sınavına çalışmak… Birçok kez işi yapmaktan korktuğum için ertelediğim ve erteledikçe de gözümde büyüdüğünden beni daha da korkuttuğu oldu. Ama aslında bilmediğimiz şeyler bizi korkutur. Daha önce de dediğim gibi ertelemenin sağladığı geçici rahatlık genelde stresin artmasına sebep oluyor ve yetmiyormuş gibi zor olacağından korktuğumuz o işin, zamanında başlasak ulaşabileceğimiz kalitenin daha altında bir kalitede teslim edilmesine sebep oluyor. 

Sorunlardan bahsettik de peki bunun çözümü ne? Herkesin kafasından başka ses gelse de herkesin işe yarayan sistemi farklı oluyor. Kimi pomodoro diyor, ben işi yaparken dikkatimin dağıldığı şeyleri bir kâğıda yazarak aramda onları yaparak çözmeyi denemiştim, kimi ise görevlerini çok küçük adımlara bölerek bu sorunu çözüyor. Ne yazık ki bu sefer net bir çözümümüz yok sevgili okur. Herkesin yolu farklı. Umarım kendi yolunu bulabilirsin!

Görsel Kaynakça 

https://tr.pinterest.com/pin/4222193378325859/

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.