Ülke Ülke Ayın Önerileri

Hepinize selamlar sevgili okurlarım. Çoğumuz okul döneminin sonlarına yaklaştı. Kimimizin finalleri bitti kimimiz hala ölüm-yaşam savaşı vermekte… Benimse bu yazı yayınlandığı sıra finallerim bitmiş oluyor diğer yarışmacı arkadaşlara başarılar diliyorum. Benim gibi sınavları bitenler için o zaman hemen ayın önerilerine geçelim efenim keyifli okumalar.

Kitap: Ayrı Yol –Andre Gide

Direkt bam güm diyerekten kitabın konusuna giriş yapayım efendim. Kitabımız Michael abimizin hayatı etrafında şekillenmekte tamamen. Daha önceden neredeyse hiç tanımadığı birisi olan Marceline ablamızla evlenen Michael abimizin başına gelmeyen kalmıyor açıkçası. Bir Michael abimize bir şeyler oluyor, bir Marceline ablamıza bir şeyler oluyor, bunlar olurken de sürekli olarak kendini keşfetmeye çalışıyor Michael abimiz. Michael abimizin kendi üzerinde yaptığı bu keşiflerden habersiz olan Marceline ablamıza üzüldüm açıkçası çünkü iki “Ayrı Yollar”ın insanları… Bu arada sizlere küçük bir önerim olsun kitabı okumadan önce yazarımız olan Andre abimizin hayatını bir küçük kurcalayın bence kitaptaki karakterleri daha derinlemesine anlayacaksınız. Şimdiden hepinize keyifli okumalar diliyorum efenim.


Müzik: Soundgarden – Black Hole Sun

Müzik önerilerim bilirsiniz ki yazıyı yazarken delilercesine tekrar tekrar dinleyip bağımlı olduğum şarkılardan gelir. Bu sefer listemize yeni biri eklendi Black Hole Sun! Aslında bunu mu önersem yoksa Rammistein – Sonne mi önersem bilemedim ama sonunda buna karar verdim. O zaman sizlere müziğin nakaratının sözlerini de paylaşarak veda edeyim keyifli dinlemeler efenim. 

Black hole sun

Won’t you come

And wash away the rain?


Film: Oslo, 31 August

Bu filmi nasıl anlatsam bilmiyorum o yüzden aklıma ne gelirse yazacağım ortaya karışık olacak biraz kusuruma bakmayın. İlk önce uyarmalıyım ki başarısız bir intihar girişimiyle başlıyor film, rahatsız olacağınızı düşünüyorsanız filmin 5. dakikadan 8. dakikaya kadar olan kısmını izlememenizi öneriyorum. Film adından da anlaşılabileceği şekilde Oslo da geçmekte. Ana karakterimiz Anders eski bir uyuşturucu bağımlısı hatta filmin başlarında duyduğumuz konuşmalar da grup terapisinin konuşmaları. Film aşağı yukarı Anders abimizin hayata geri uyum sağlayamayışını anlatıyor. Yönetmeni ve Anders abimizi oynayan kişiyi gerçekten tebrik etmek lazım çünkü filmin her sahnesinde neresi olursa olsun Anders konuşmasa bile ne hissettiğini neler düşündüğünü anlayabiliyorsunuz hatta hissediyorsunuz. İzlemesi zor bir film olsa da başarılı bir film olduğunu kabul etmek gerekiyor. Sizlere şimdiden keyifli seyirler diliyorum efendim. 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.