Türkçe ‘de en sevdiğim kalıplardan birisi: “Kendine gel”. Oysa zaten mümkün değilken insanın kendinden gitmesi, bir gitme eylemi gerçekleşiyor içinde. Bir yabancılaşma, uzaklaşma…
Kendine Gelen Kahraman
GÖKYÜZÜ
”Saat daha erkendi. Onun için çok erken. İşini kaybettikten sonra değişen uyku düzenine, hayatına oranla çok erkendi. Parmak arası terliklerini giyip çıktı evinden.”
Genç Bir Kadından Mektup 4#: Muhabbet Kuşu’nun Hikayesi
“Şimdi sizler, bu da ne garip bir kadınmış diyebilirsiniz. Hayır, size kızamam. Ben de omzunda minik bir kuşla gezen bir kadın görsem garipserdim. Ancak göremem, bu pek mümkün değil.”
Öfke Nesli
Suları kana kana içmek istediklerinde dilleri uyuşuyor, ağızları acıdan yanıyordu. Evet duyguları vardı ama tatları yoktu. “Sevgi”lerin acımsı tadı “samimiyetsizlik”ti.