Kaybolan Ne Var?

(Bu yazının okunma süresi yaklaşık olarak 3 dk sürmektedir.)

Hep düşledin, onu, o gelecek mi? O gerçekten bir gün seni bulabilecek mi?
“Eğer kendim olmayı başarabilirsem…’’ Ne demekti bu? “Kendimi gittiğim her yere götürmeyi başarabilirsem, içimdeki boşluğu kendimle doldurabilirsem…’’ Nasıl olacaktı bu? ‘’İçten davranabilirsem: Eylemlerime, sözlerime, düşüncelerime ne kadar az direnç gösterirsem o kadar.’’
O; hayat dolu düşlerimde, koşuyor, dönüyor, gülüyor: Kendinden emin. Etrafındakilerin ona dikkatle bakması onu hiç rahatsız etmiyor. Aksine, bundan haz bile duyuyor. Rüzgâr savuruyor eşsiz kokusunu göklere, yeryüzü derin bir iç çekiyor. Yaşam yeniden dolaşıyor damarlarımda.
Sonra gözlerimi açıyorum, soluyor renkler, artık nereye gitsem aynı renksizlikler. Kokusu olmayan bir atmosfer, tadı kaçmış bir hayat: Hayatsızlık. İşte! Diyorum, “O, hayatın içindeyken, yaşarken, yaşam doluyken, yaşamın kıyısında olan beni nasıl bulacaktı?’’ Yaşıyormuş gibi yaşanan hayatlar sürdükçe daha çok kopmuş, daha çok uzaklaşmıştım. Oysa bu uzaklık yakınlığa dönmeden onun beni bulması ya da benim onu bulmam olası değildi. Çünkü hayattan kopmuş ve her şeyden uzaklaşmış bir insana hiçbir şey güven veremezdi.
Belki, “Ya gelirse ya gelir de ona sahip çıkamazsam?..’’ düşüncesi uzaklaştırıyordu beni ondan. Bu zamana kadar bildiklerim beni, onu, bizi hiç bir arada tutmamıştı ki!.. Şimdi ya çıkıp gelirse ve ben yine ona tutunamazsam?..
— O hâlde tüm bildiklerini unut. Sıfırdan başla, yeniden öğren ve yepyeni bir şey inşa et.
— Ama “Bildiğin cehennem bilmediğin cenetten iyidir.’’ işte, yine aynı döngü.
— Döngünün yönünü değiştirmeyi denemelisindir belki.
— Kaçıyor muyum, korkuyor muyum, belki ikisi?..
— Bana sorma, ben sadece soruları olan bir adamım, daha fazlasına sahip değilim. Arıyorum sadece.
— Arayanlar hiç bekler mi?
— Yorulmuşsa, evet.
— Ya kaybolmuşsa?

Onu nerede bulacağım mühim değildi belki de, bulunduğum yere, çevreme, ne kadar güvendiğimle ilgiliydi mesele… Etrafım ne derece bilinmezliklerle dolu ise o kadar kopuk ve o kadar yoktum. Hem bu kadar göz önünde olup hem bir o kadar görünmez olmaksa kendime dair şüphelerimden yahut güvensizliğimden… Hayata karşı ne kadar güven duyarsam o kadar var olabilirdim. Var olabilirsem, işte!.. Belki o zaman gelip beni bulabilirdi.
Onu bulursam yeniden güvenebilecek miydim? Yoksa yeniden güvenmeyi öğrenirsem mi onu görebilecektim?

*Müzik Önerisi: The Moody Blues, Melancholy Man
Yazar: Aziz Akar

Kapak Görseli: Pinterest

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.