Çalışmanın Önemi Üzerine

“Yaptığım on şeyden dokuzunun başarısızlıkla sonuçlandığını gördüm gençken. Başarısız olmak istemiyordum, onun için ben de on kat daha çok çalıştım(Bernard Shaw).''

“Yaptığım on şeyden dokuzunun başarısızlıkla sonuçlandığını gördüm gençken. Başarısız olmak istemiyordum, onun için ben de on kat daha çok çalıştım.” (Bernard Shaw)

Amerika Birleşik Devletleri’nde 1973 ile 1996 yılları arasında yapılan genel toplum anketinde insanlara; “Eğer hayatınızın geri kalanı boyunca rahatça yaşamınıza devam edecek kadar yeterli paranız olsa, çalışmaya devam eder misiniz yoksa çalışmayı bırakır mısınız?” diye soru sormuşlar ve Amerikan vatandaşları yıllara göre ortalama olarak %70.5’i çalışmaya devam ederiz şeklinde cevaplamış, bu değerlendirmeye göre 1973 ile 1996 yılları arasında çalışma odaklı bir Amerikan toplumu olduğunu öne sürebiliriz, dünyaca ünlü teknoloji şirketleri örneğin; Microsoft 4 Nisan 1975, Apple 1 Nisan 1976’da, e-ticaret şirketi Amazon ise 5 Temmuz 1994’te kurulmuştur. Çalışmanın bireye toplum içinde, ailesinde ve kendisinde sorumlulukları ile yaşanılabilir bir çevre yaratmasında büyük payı vardır. Bu çalışma sürecinde kendini tanımak özellikle çalışma hayatında Beş Faktör Kişilik Modeli ile dışadönüklük, nevrotiklik, yumuşak başlılık, deneyime açıklık ve sorumluluk kişinin iş hayatında da önemli rollere sahiptir. Örneğin; yumuşak başlı olan birinin müşteri hizmetleri bölümünde çalışması işe uygun etken rol oynamasında etkilidir, öfkeli bir müşteri ile yumuşak başlı ve sakin bir kişinin diyalog içerisinde etkili bir iletişimin olacağına sinyaller verir. Klasik bir çalışma olan Hawthorne etkisi Avustralyalı Psikolog Elton Mayo tarafından Batılı Elektrik Şirketi Hawthorne, Illionis’te 1924’ten 1933’e kadar altı adet çalışma yapıldı. Hawthorne Etkisi’nde sonuçlandırılmak istenen konu; çalışmak nasıl işçilerin duygularını ve motivasyonlarını etkiler üzerineydi. İşçiler ışığın altında ve daha koyu ortamda çalıştılar, dinlenme süreleri ve çalışma süreleri değiştirildi, farklı ayarlamalara gidildi. İşçilerin verimliliğine etkisi bilinmek istenirken farklı bir duruma rastlanıldı, işte bu insanların deneye katıldığı zaman örneğin: gözlemlendiği zaman davranışlarını değiştirme eğiliminde olduğunu keşfettiler buna da Hawthorne etkisi denildi, demek ki gözlemlendiğimiz zaman ile gözlemlenmediğimiz zaman arasındaki davranışlarımız farklılık gösterebiliyor tıpkı Hawthorne etkisinde olduğu gibi. Çalışmanın sadece çalışmak kelimesi ile kalmadığını içerisine duygularımızın, düşüncelerimizin, motivasyonlarımızın (iç motivasyon ve dış motivasyon) olarak değerlendirmemiz gerektiğinin kanısındayım. Örneğin ders çalışmaya başladıktan çok kısa süre geçtikten sonra kendimizi bazen başka düşünceler içinde bulabiliyoruz veya ben bu yazıyı yazarken eğer zihnimde başka düşüncelere yer veriyorsam dikkat dağınıklığı ve konsantrasyon ile ilgili problemler başkaldırıyor demektir, yani fiziken burada bir eylem yapılıyor fakat ruhen burada olmanın da önemini gözden kaçıramayız, eğer kaliteli bir iş, eylem, çalışma, ortaya koymak istiyorsak tamamen kendimizi önümüzdeki eylem üzerine odaklamalıyız, kendimizi eylem üzerine hazırlamalıyız masamızı temiz, düzenli tutmalı ve titiz çalışma yapmak için kendimizi hazır hissetmeli son olarak çalışmaya başlamalıyız eğer sonra bu çalışmayı gerçekleştiririm, pazartesi başlarım gibi cümlelerle kendimizi avutmaya başlarsak ertelemenin gizli tuzağına düşebiliriz. Yapmamız gereken bir iş, okumamız gereken bir kitap, çalışmamız gereken bir konu bir yerde kalır, önem sıralamasına dikkat etmekte gözden kaçırılmamalı ve kendimize acil yapılacaklar listesi veya yapılması gereken en önemli hissetiğimiz çalışmaları en önemliden başlayarak listemizi hazırlayabiliriz, çünkü düşündükten sonra liste yapmak ve eyleme dönüştürmek, plansız ve programsız çalışmaya göre daha değerli ve uygulanabilir olur. Geçtiğimiz günlerde Türkiye’de Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) yapıldı ve sınava hazırlanma sürecinde eksikliğini hissettiği konuları liste yapıp üzerine sistemli olarak çalışanlar için bu sorunun çözüldüğünü düşünüyorum. Sistemli, düzenli, titiz çalışanlar ve konfor alanından çıkanlar çalışmalarında önemli bir ilerleme kat edecekleri şüphesiz olup, çalışanlarla beraber bu yolda var olduklarını kanıtlamış veya kanıtlayacak olan bireylerdir.

Yazar: Enes Ay Yazıcı

References/Referanslar APA Style:

Landy, F. J., & Conte, J. M. (2013). Work in the 21st century: An introduction to industrial and organizational psychology (4th ed., pp.4-28,). John Wiley & Sons, Inc..

Lim, A. (2020, June 15). The Big Five Personality Traits. Retrieved  September 08, 2020, from https://www.simplypsychology.org/big-five-personality.html

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.