Ruh Vampirleri

*Bu yazıda kullanılan kaynakların bilgileri 02.05.2016 tarihi ile yazılmış olup çeşitli hukuki nedenlerden dolayı bahsi geçen kişi ve kurumların isimleri değiştirilerek TPÖÇG AKIL DEFTERİM için tekrar düzenlenmiştir.

Merhaba sevgili psikoloji lisans öğrencileri ve psikologlar. Daha önce psikoloji alanında yaşanan sıkıntılardan sadece birisi olan, ne işe yarayacağı belli olmayan pahalı sertifika programları, çeşitli psikoloji eğitimleri ve bu eğitimlerin çok gerekliymiş gibi yansıtılmasından bahsetmiştim. O yazıma buradan ulaşabilirsiniz;

http://www.tpocg.org/blog/psikologlarparayipsikologlardankazaniyor

Bu yazımda, denkliği bulunmayan üniversitelerden alınan psikoloji diplomaları, nereden ne şekilde alındığı bilinmeyen çeşitli psikoloji sertifikaları ile NLP, Hipnoterapi, Nur Terapistliği, Nefes Terapistliği, Melek Terapistliği, Kozmik Işık, Hızlı Hipnoz Teknikleri, Reiki Şifalandırma gibi bilimsel metodolojiye uymayan tekniklerle insanların ruh sağlığını tedavi ettiklerini iddia eden kişi ve kurumlara dikkat çekmek istiyorum. Bu kişi ve kurumlar psikologların çalışma alanlarını oldukça fazla işgal ediyor. Düşünün ki bir danışmanlık merkezinin kurucusu fizik lisans mezunu, Amerika Birleşik Devletleri’nin bir eyaletinde bulunan bir uzaktan eğitim üniversitesinden psikoloji yüksek lisans diploması almış olsun. Tabi bu çok iyimser bir örnek oldu. Psikolojiyle yakından uzaktan hiç alakası olmayan birinin de danışmanlık merkezi açtığına tanık olabiliyoruz. Psikologların alanını sadece bununla istismar etmekle yetinmiyorlar, çeşitli televizyon programlarına çıkarak yetkin olmamalarına rağmen ruh sağlığı hakkında çeşitli açıklamalarda bulunabiliyorlar. Psikologların en üst kurumlarının dahi bu konuya gereken önemi vermedikleri gayet açık görünüyor. Bu konuyla alakalı çeşitli öğrenci kuruluşları da çalışmalarını sürdürüyorlar ama bu çalışmaların da yavaş ilerlediğini düşünüyorum. Çok kapsamlı bir çalışma elbette sürdürülmeli fakat bireysel faaliyetlerin de burada önemi geri plana atılmamalı. Bu kişi ve kurumlar sürekli aranmalı, sorgulanmalı ve gerekli kurumlara şikâyet edilmelidir. Psikoloji alanı rahatça at koşturulacak bir alanmış gibi görülmesi engellenmelidir.

*Bu yazıdaki kişi ve kurumlar maalesef hayal ürünü değildir.

Sevgilim BARIŞMAK Kod adı: Davranış Bilimleri Uzmanı

Nerdesin aşkım? Her yerdeyim aşkım. Sevgilim, Gargara Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu mezunu. Hangi bölümü okuduğunu bulamadım. Kendisi Amerika’da bulunan Yeniport Üniversitesi’nde Davranış Bilimleri(Psikoloji!) lisans eğitimi almış. Aynı üniversiteden uzaktan eğitim ile Davranış Bilimleri Uzmanlığı alan Sevgilim, bununla da yetinmeyip çeşitli sertifika programlarına katılmış. Çeşitli kurumlarda, televizyon ve radyo programlarında seminerler, konuşmalar düzenleyerek insan ilişkileri, beynin çalışma prensibi gibi konularda bilim dünyasına ışık tutan açıklamalarda bulunmuştur. “Beyni iki yarım küreye bölen corpus diye bir sinir ağı var. Bu sinir ağı kadınlarda biraz daha kalın erkeklerde şu kadar bir şey, incecik. Ama kadında kalın olması kadını zeki yapmıyor. Asıl görevi buradaki bilgiyi alıp buraya götürüyor. Kalınlaştıkça, yani kadın düşünmeye başlayınca 50 sene sonrası, 5 sene öncesi, iki dakika sonrası… Sonra kayışı koparıyor, kendi de farkında değil ne düşündüğünün. (Gülüşmeler) Erkeklerde ise bu corpus ince olduğu için buradan bir düşünce geliyor geri gidiyor. (Gülüşmeler) Konuşmanın tamamının adresini veremiyorum maalesef. Siz, 4 Adam Sevgilim Barışmak diye aratın eminim çıkacaktır. Videoyu izlerken çıldırmıyorsanız, yazıyı okumadan kapatabilirsiniz. Sevgilimin kurduğu Sevgilim Barışmak Parakademi’de online terapi verildiğini biliyor muydunuz? Peki, bu terapiyi kimler veriyor?

*X: Uzman Psikolog X Hanım da Yeniport Üniversitesi’nden uzaktan eğitim ile davranış bilimleri lisans eğitimi almış. Aynı üniversitede psikoloji yüksek lisansı yapmış. Ardından çeşitli enstitülerden eğitimler almış.

*Y: Uzman Psikoterapist olan Y Hanım özgeçmiş yazısında: “Gargara Üniversitesi’nde ilahiyat eğitimi aldıktan sonra Goethe’nin de işaret ettiği gibi “ İnsan kendini yalnızca insanda tanır.” ifadesiyle öncelikle kendini ve daha sonra diğer bütün canlıları anlamak gayretiyle Yeniport International University’de Davranış Birimleri lisans eğitimi aldı.” yazıyor. Bir hocamdan aldığım bilgiye göre de Boğuş Üniversitesi’nde Psikoloji Lisans eğitimini tamamlamış.

* Z: Polis akademisinden mezun olan Z Bey, Konstantinopolis Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü’nde yüksek lisans yapıp, “Adli Bilimler Uzmanı” unvanı almış, ardından Konstantinopolis Üniversitesi, Psikiyatri Ana Bilimi tarafından 2 yıl süreyle verilen Bağımlılık Programı eğitimini tamamlayarak “Bağımlılık Danışmanı” olmuş.

*XYZ: XYZ Hanım, Tigris Üniversitesi Psikoloji mezunuymuş.

Sevgilim Barışmak ve ekibi hiç durmadan programlara çıkıyor, seminerlere koşturuyor. Peki, sen ne yapıyorsun, 4 yıllık örgün psikoloji lisans eğitimin ile nasıl işe gireceğini mi düşünüyorsun?

Savaş MUSLUK Kod Adı: Ne Format Mı O ?

Yılan fobiniz mi var? Buyurun şöyle oturun, ekrandaki yılan fotoğraflarına bakın. Ben de bu esnada kafanıza vuracağım ve beş dakika sonra siz yılan fobinizden kurtulacaksınız. (Kurtulamadı) Bu olayda adı geçen kişi ve kurumlar tamamen gerçek. Konstantinopolis Kültürlü Bireyler Yetiştirme Üniversitesi Sarıyer Kulübü’nün Savaş Musluk ile düzenlediği etkinlikte gerçekleşti. Gidelim protesto edelim dedik. Yapmayın dediler, adamın birçok kitabı var dediler, baya tanınmış dediler. Bunu diyenler de psikoloji lisans öğrencileri. Eksik olmasınlar, eksin olmasınlar ki Savaş Musluk gibi adamlar piyasadan eksilmesin. Savaş Bey, “ABD’de 2 senede liseyi, 3 senede Maykın Teknoloji Üniversitesi’ni bitirdi.” Kendisi mühendis. İnsan mühendisi! Öyle ki çalışma alanları; Korku ve kaygı yönetimi, mutsuzluk, ideal kilo, öfke ve utanç, ilişkiler… Bu sıra uzayıp gidiyor. Tebrik etmek lazım, elinden her iş geliyor Savaş Musluk’un! Katıldığı Sayko Sorular programında Enver Paşa tarafından güzelce eleştiriliyor. Videoya kolaylıkla ulaşabilirsiniz.

Apo CANIGÜZEL– Kod Adı: Çekirdek İnanç

Apo Bey’in internet sitesine bir arkadaş önerisi ile baktım. Sayfasındaki özgeçmişi okuduğum anda kurumu aradım ve saat geç olduğu için telesekretere mesaj bıraktım. Apo Bey, Karahisârı Sâhib Üniversitesi İşletme mezunu, ardından Vvalden Üniversitesinde uzaktan eğitim ile Klinik Psikoloji Master’ı yapmış. YÖK denkliği yok. Sayfasındaki bir not: “Kuantum, NLP, Aile Dizimi, Eft, Deep peat, Sedona yöntemi, Hedef101 gibi teknikleri kullanmaktadır.”

Ertesi gün bu kurumda çalışan bir sekreter beni aradı ve Apo Bey’i psikolog olarak tanıttı. Başka bir yetkili kendilerinin psikolog olmadığını ama bilinçaltı yöntemleri kullandıklarını, tedavi değil danışmanlık yaptıklarını, böyle bir kurum açmakta bir sakınca olmadığını gerekli görüşmelerin yapıldığını ve denkliğin önem arz eden bir husus olmadığını belirtti.

Atahan SÖNER – Kod Adı: Ritmotrans Subliminal Tekniğini Bulan Adam

Atahan Bey, Apo bey ile aynı kurumda çalışıyor. Kendisi Elektronik bölümü mezunu. Uzaktan eğitim ile yukarıda bahsettiğim Vvalden Üniversitesi Psikoloji bölümünü bitirmiş. Ritmotrans adında bir teknik geliştirerek birçok ilde bu teknikle ilgili seminer vermiş. Atahan

Bey; Nlp, Eft, Yaşam Koçluğu, Aile Dizilimi, Hızlı Hipnoz Teknikleri, Kuantum Çekirdek İnanç Tespiti eğitimleri almış. “Telkinleri ilk başta kendi üzerinde uygulamıştır ve olumlu sonuç almıştır.”

Uğur Böceği KOŞMAZ – Kod Adı: Ruhsal Danışman, Nur Terapisti

Gün geçmiyor ki ruh sağlığı hakkında yeni bir unvan üretilmesin. Merhaba ben Ruhsar. Hayır dizi olan değil, beyin yıkayan. Siz bana kısaca Ruh Sağlığı Detektörü diyebilirsiniz. Uğur Bey kendisini eğitim bilgileriyle tanıtmak yerine, kalp gözüne sahip olduğunu ve hoca torunu olduğunu belirtmiş. Bu psikoloji alanında çalışmak için yeterli sanırım. Uğur Bey şifa dağıtan hocaların işletme okuyanı galiba. Şifa dağıtımını nasıl geliştirebilirim derken Ruhsal Danışman olmuş. Kitapları 100 baskıyı geçmiş durumda. Bir dileğim var tanrım de ötesini bırak! Depresyondayım hocam. Haşaaaa!!! Tanrı aşkına o nasıl laf? Tanrı inancı olan birisi depresyona giremez!! Haklısınız hocam, şükürler olsun.

“Psisikologlar kendi akrabalarını, kendi danışanlarını yönlendirmeye başladılarsa biz doğru yoldayız, güzel bir hizmet veriyoruz; Tanrı`nın lütfunu layıkı ile yerine getiriyoruz demektir… Hamd olsun..”

Teşekkür ederim tüm psikologların adına. Maşallah hocam, Suphanallah.

Savaş ve Barış İŞGÖREN – Kod Adı: Yaşam Mimarı

Savaş ve Barış, Asyadolu Üniversitesi Turizm Otelcilik İşletmeciliği Bölümü mezunu. Kendisi Livk10 şirketinde NLP ve Yaşam Koçluğu Eğitimi almış. Livk10 adlı şirket, NLP, Koçluk, Liderlik, Quantum, Hipnoz, Psikoterapi gibi kavramlarda uluslararası standartlarda eğitimler verdiğini belirtmiş. Şirketin yönetim kurulu başkanı, Ariel Ortega Üniversitesi’nde Klinik Yüksek Lisansı yapmış. Diğer hiçbir çalışanının herhangi bir üniversiteden psikoloji lisans veya yüksek lisans aldığı belirtilmemiş.

Savaş ve Barış Bey’in amacı, bilinçaltında çözülemeyen sorunları açığa çıkarıp kişiyi yüzleştirmek ve yol çizmekmiş. En sevdiği sanatçı Freud’muş. Aslında bir tür yaşam mimarıymış. Türünün son örneği değilmiş elbette, kendisi gibi birçok kişi varmış. Psikologlar da bunun farkındaymış ama kendilerine yetecek kadar para kazandıkları için bu durumu çok önemsemezlermiş. Gel zaman git zaman işsiz kalan psikologların kafasında bir ışık yanmış. Anlamışlar o zaman bir yerde hata yaptıklarını. Ama iş işten geçmiş tabi. Ruh vampirleri, Para Tuzağı Üniversitesi’nde Psikoloji bölüm başkanı olmuş…

Bay ALBAY– Kod Adı: HER ŞEY

“Ben kimim? Ben… Yaşama gönül verdiğim şehirde, Konstantinopolis’de başlayan ben,

Hayat yolculuğunda Yukarı Asya Teknik Üniversitesi’yle kucaklaşan ben,

Bilgisayar Mühendisi olmayı zihnimin analitikliğine borçlu olduğum için şükran duyan ben.”

Ah bu ben!

Bay Hanım bilgisayar mühendisi. Kendisini gerçekten tebrik ederim, çalıştığı kişi ve kurumları incelerseniz ağzınız eminim açık kalacaktır. Bay Albay ismini Konstantinopolis Ti Mi Caret Üniversitesi Pisipsikoloji Kulübü’nün Facebook sayfasında gördüm. Ti Mi Caret Üniversitesinin resmi sitesinde verilen duyuruyu isimleri değiştirerek ekliyorum buraya. “Psiloloji(sitede bu şekilde yazılmış.) Topluluğu, tarafından “Sporda Baya Baya Çok Boyutlu Başarı” başlıklı bir seminer düzenleniyor. Yoğurtluca Yerleşkesi Konferans Salonu’nda düzenlenecek seminer, 277 Kesin 2105 Cuma günü saat 13.00’de Bay Albay’ın katılımıyla gerçekleştirilecek. Seminerde Bay Albay, öğrencileri spor psikolojisi alanında bilgilendirerek “Spor Psikoloğu nasıl olunur?” sorusunun cevabını arayacak. Seminere tüm öğrencilerimiz davetlidir.”

Spor psikoloğu nasıl olunur sorusunun cevabını psikoloji öğrencileri kimde arıyor? Psikoloji öğrencileri! İşin en ilginç tarafı, bu üniversitenin psikoloji bölüm başkanı, o tarihte aktif olarak Türk Pisipsikologlar Derneği Başkanlığı yapıyordu. Kime güveneceğiz? Bay hanımı bir şarkı sözüyle uğurluyorum.

“Belki güneş bir gün bizim için doğar.

Belki korkuları hayallerimiz boğar.

O masal günü gelinceye kadar; susuyorum.”

Dördüncü ÇİRKİN – Kod Adı: Her Şey Mümküncü

Dördüncü Çirkin ile Hayat Güzel’e hoş geldiniz sayın seyirciler. Dördüncü Hanım’ın web sayfasında sabah kuşağı programlarının açılış cümlesi kullanılmış. Dördüncü Hanım, hayat denen bu yarışta çok sıkıntılar çekmiş. Bu sıkıntıları nasıl kullanırım derken kişisel gelişim alanında birçok eğitim almış. Bu eğitimler; Yaşam Koçluğu, Nefes Koçluğu, Holoterapi Koçluğu, Spiritüel Eğitimler, Ruhsal Terapiler, Reiki Şifalandırma, Access Bars. Eğer bir işte iyi para kazanmak istiyorsanız, tuhaf kelimelerle özgeçmişinizi süsleyin. Dördüncü Hanım bize her şeyin mümkün olacağını, istersek bir böceğe bile dönüşebileceğimizi söylüyor. Burada en sevdiği şarkıcı Fransız Kafka’ya selam çakıyor.

Akan Sezgi – Kod Adı: Ölümsüzlüğün Şifresini Bulan Adam

“KPSS Psikolog Atamaları” sayfasında bu reklam paylaşıldıktan sonra ilgili kurumlara şikayette bulunuldu. Akan Sezgi hakkında herhangi bir eğitim bilgisi yok. Birçok arama yapıldı kendisine. Bizzat ben de aradım, çok sakin kalamadım maalesef. Kendisini şu şekilde savundu Akan Bey:

“Herhangi bir unvanım yok. Psikologlarla herhangi bir işim yok. Zaten bu işleri yapmak için üniversite bitirmeye gerek yok. Enerji tekniği eğitimi aldım. Utangaçlık 23 seansta çözülür. Bugün birçok psikolog aradı. Olayı kabul edemiyorlar. Ben enerji tıbbı kullanıyorum ilaç hap kullanmıyorum. İçinde 1012 yöntem var. Ben bir üniversiteden eğitim almadım. Bu işin uzmanıyım, gerekli tüm eğitimleri aldım. Ben sizin ve batı tıbbının alanına asla girmek istemem ama tamamlayıcı tıp diye bir şey var. Niye bu kadar tepki oldu anlamadım. Ben size işinizi yapmayın demiyorum bu tıbbı tedavi değil tamamlayıcı tıp. Çözüm getiriyoruz, analiz ediyoruz.”

Ölümsüzlüğün şifresini bulan Sezgi, tanrılığını ilan etmeden önce bu işlerden biraz para kazanmak istemiş sanırım. Birçok kişi bu ilanlarla Sağlık Bakanlığı’na şikayette bulundu. Sağlık Bakanlığı’nın konu hakkında dikkatini çektik ve gerekli işlemleri yapacaklarını belirttiler.

Zeyno Okyanus ALÇAL – Kod Adı: Psikolog Koçu

İnternette psikologların özgeçmişlerine bakarak ilerisi için yol haritamı şekillendirirken, elmarmut.com adlı sitede, en çok tercih edilen psikologlar listesinde 1. Sırada gördüm Zeyno Okyanus’u. Hemen web sayfasını açtım, özgeçmişini okudum ve yine hayal kırıklığına uğradım. Zeyno Hanım, sosyoloji lisans mezunu. Ama unvanında psikolog, yaşam koçu, stil koçu, nlpci, aile danışmanı yazıyordu. Kendisine sosyolog olmasına rağmen sosyolog hariç her unvanı kullandığını, elmarmut.com adlı sitede kendisinin psikolog olarak gözüktüğünü belirttim. Kendisiyle uzun bir görüşme gerçekleştirdim. Bana gayet güzel yaklaşarak her şeyin bilim olmadığını, çok da kafaya takmamamı söyledi. Şimdi tekrar baktığımda, web sayfasını yeniden tasarlamış. elmarmut.com’da da yaşam koçu olarak düzeltilmiş.

Bunlar gibi onlarca isim ve kurum var. Marka değerine zarar vermemek adına tüm kişi ve kurumların isimlerini değiştirdim. Yine aynı sebepten dolayı kişi ve kurumların bilgilerini aldığım web sitelerinin adreslerini de kaldırdım. Ben psikoloji lisans öğrencisi olarak bu durumdan oldukça fazla rahatsızım. Dileğim tüm psikoloji öğrencilerinin ve çalışma hayatında olsun olmasın tüm psikologların bu konudan rahatsızlık duymaları ve ellerinden geleni yapmaları. Psikoloji alanının sömürüsüne(istismarına) karşı lütfen birbirimizi bilinçlendirelim. Özellikle psikoloji öğrencileri arasındaki bilinçsizliğin ve bilgisizliğin bizlere çok ağır etkileri olabiliyor.

Yalan yanlış bilgilerin verildiğini, geçerliliği olmayan yöntemlerin kullanıldığını ya da herhangi bir bilimsel etiğe aykırılık gördüğünüzde kurum ve kişileri şikayet etmenizi diliyoruz. Şikayet olanağınız olmasa bile böyle durumlarla karşılaştığınızda üşenmeden tanıdıklarınızı bilgilendirmeniz yararlı olacaktır.

Meslekleşme sürecinde ne kadar topluluklarca bir yasa savaşı verilse de bireysel çabaların gerekliliğine inanıyoruz.

Lütfen göz ardı etmeyelim, hakkımızı savunalım, bilinçlendirelim ve sömürüye geçit vermeyelim. Şikayet edilebilecek birkaç kurumun şikayet hatları;

Sağlık Bakanlığı ALO 184 Maliye Bakanlığı: http://www.maliye.gov.tr/Sayfalar/SikayetOneriFormu.aspx

Başbakanlık İletişim Merkezi BİMER: http://www.bimer.gov.tr/

*Bu kişi ve kurumları araştırmada bana yardımcı olan Burak Yıldız, Berker Gonca, Hakan Uzunlar, Kpss Psikolog Atamaları sayfasına, yorumlarını eksik etmeyen Psinossa yayın ekibine ve yazının hukuki sürecinde bana yardımcı olan Selin Cennet Gülmez’e teşekkür ederim.

YAZAR: Taner TÜRKER

İstanbul Kültür Üniversitesi

2 Comments

Add Yours
  1. 1
    Özgün Ergin

    Sayın Taner TÜRKER,
    Öncelikle yazı güzel bir derleme olmuş. Emeği geçen herkese teşekkür ederim.
    Eksiği yok. Fazlası var. Bakış açısı ve sorunları tespit edişi doğru. Ancak önerdiği çözümün oldukça eksik olduğunu düşünüyorum.
    Şöyle ki, bu işleri yapan kişilerin açtıkları merkezler (danışmanlık, koçluk, eğitim vb.) ne sağlık bakanlığına ne de aile ve sosyal politikalara bağlı. Çoğunluğu belediyeye ve bir kısmı da maliye bakanlığına bağlı. Yani bu merkezleri bağlı olmadıkları için sağlık bakanlığına şikayet etmemiz mümkün değil. Halihazırda verdikleri “hizmetin tıbbi bir hizmet olmadığını, tanı ve tedavi yapmadıklarını, sadece sorunlarına ilişkin destek hizmeti verdiklerini, kişilerin (varsa eğer) sürdürmekte olduğu asıl tedavilerine engel bir destek vermediklerini, ikisinin bir arada yürütülebileceği ve hatta çoğu durumda tıbbi destek için yönlendirme yaptıklarını” ve benzeri yaklaşımları da hesaba katılacak olursa şikayet edilecek bir zemin ne yazık ki kalmamaktadır.
    Bir diğer nokta uzun zamandır aile ve sosyal politikalar gözetiminde yazıda bahsi geçen birçok meslek grubuna bildiğiniz üzere eğitimler sonucunda “aile danışmanı” ünvanı verilmekte (sosyolog, hemşire vb). Alanda şöyle bir durum oldu. Önceden sadece psikolog, psikiyatrist gibi meslek gruplarına verilen “terapi eğitimleri” bu alanlara da açıldı. Bu hem katılımcı sayısının artmasına bağlı bir para meselesi hem de bu kişiler şunu dillendirir oldular; “Ben aile danışmanıyım. Çiftlere sorunlarıyla ilgili danışmanlık veriyorum. Sen bana x terapi eğitimini nasıl vermezsin. Zaten sen vermezsen, başkası veriyor.”
    Bir diğer konuya gelince. “koçluk” müessesesinin son yıllarda çıkmış olan meslek yasalarına bağlı olarak yürütüldüğünü hatırlatmak isterim. Yani koçların yasaları var. Yüksek lisans programları bile var ki programın öğretim elemanlarını araştırmanızı özellikle rica ediyorum. Yıllarca şu veya bu sebeple bir meslek yasası çıkartamayan bizlerin bu durumdan alacağı çok ders var.
    Hal böyleyken; birçok meslektaşımız aldığı hiçbir eğitimle bir merkez açma yetkisine sahip değilken, iki kişi bir araya gelip birçok prosedürle aile danışmanlığı merkezi açarak ya da psikiyatrist gözetiminde birşey yapabilirken, birkaç haftalık koçluk eğitimi alıp belediyeye bağlı, denetimi çok zayıf bir merkez açarak psikologluk mesleğini uygulamaya çalışan onlarca meslektaşımız var.
    Daha söylenebilecek çok şey var elbette. Ancak yıllarca çanta taşıtarak, çok az sayıda öğrenciye sadece bir konu çevresinde tez yaptırarak yüksek lisans programları yürütüp bugün koçluk yüksek lisans programları organize eden ve mesleki bir dayanışma ihtiyacı olduğunda Şişli’deki merkezinden alana gelmeyi kendine eziyet gören büyüklerimize selam ederek sözlerimi bitiriyor, hepinize hayırlı bayramlar diliyorum.
    Yaşasın örgütlü, umutsuz mücadelemiz.

  2. 2
    Halime

    Merhaba. Emeğinize sağlık. Yukarıdaki yoruma birebir katılıyorum. Belki o üslup ile yazamayacagim ancak şahit olduğum durumlar ileri boyutta. Keşkeler faide eder mi bilmiyorum ancak bu tarz şeyler ilerde ciddi zarar veriyor. Uyuşturucu bağımlılığı gibi. Daha yeni başka isimlerle tureyenleri de var. Yok meditasyon, yok toplu meditasyon, birkaç terapi ile tum tiklerinizden kurtulacaksınız, doktora gitmeye pek gerek kalmadan iyileşeceksiniz!…
    İçine sihir öğeleri yerleştirmeler, ritüel, çalışma, trans adı verilen isimler… Tehlikeli suların işleri. Kişilerin maddi – manevi alanı, beyin sinapsları, uyku düzeni ciddi zarar görüyor. Bırakınca da uyumak istediğinde istemsiz göz açılmaları, kabuslar, tuhaf rüyalar, bedende el ayak yanmaları, sırt omuriliğin de tuhaf ağırlıklar ve yanmalar, olmadık sinir patlamalari, aile içi huzursuzluklar, dağılan yuvalar, meditasyonlar… Sorulduğunda iyi geldi. He canım ilk doz uyusturucunu aldın. Sonrası daha vahim. Yapınca iyi olduğunu iddia edene gelince de, onlar sadece beyne verilen bir uyuşukluk, ilk başta oh relaks gibi, kafa dingin, sakin gibi geliyor. İşte ilk burada basliyor. Yapılıyor, sakinlesiyorsun zannediliyor. Devam ettikçe sorunlar daha da büyüyor. Öve öve bitirilemeyen işler… Hatta yapilan ve yapan diyor ki ben yaptım başıma şu sıkıntılar geldi, bazı engeller çıktı onları aştım ya da aşmak gerekiyor, demek ki iyi yolda ilerliyorum, inançlı isen -demek ki şeytan yapmamı istemiyor!!! – gibi zannediliyor!! Ancak içinde ilerledikçe anlıyorsun ki bıraktıktan sonra gelsin vesveseler, gelsin iç konuşmalar, olmadık sanrılar, normalde daha once aklınıza gelmeyen kötülüklerin beyninizde organize olması, uykusuz geceler, kalmayan aile huzuru, mecburi ilaç kullanımları, hiçbir yere sığamama (bunlar kişilerin kendi bilinçaltına ve davranışlarına göre değişebilen özel durumlardan sadece birkaçı!!!) Kişilere özel örnekler tek tek baz alınamadığı için bunlar çok az bir örnek safhası.
    Bir de tertemiz çocuklarımızın beyinleri alet ediliyor. Karındaki bebeğe bile yapıyorlar. Bilinçaltını fena şekilde bir de öyle kirletiyorlar. İlla gidecek iseniz gidin psikologlara gidiniz. Sonra ilerde daha fazla zarar görmemek icin. Psikologa gitme imkanınız yok ise açın netten uzman doktor, psikolog videoları, sevdiğiniz videoları, sevdiğiniz insanlar ile görüşün. Gidemiyor iseniz tel ile görüşün. Travmalarım var diyor iseniz ehline gidin!! Bunlardan para kazanmak istiyor iseniz başka işler yapın.
    Yapılanlar işler topluca beyin ve toplum intiharı. Lütfen artık buna bir dur denilsin. Uzaklaşın ve hiç başlamayın. Ya da nerede başladı iseniz orada bırakın.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.