Prometheus Desmotes

Ateş olmadan önce gece; bilinmeyen karanlık bir örtüydü, gündüze örtülen. Maden buluşmadan odla, bakır bakırdı yalnızca. İnsan karşılaşmadan önce yemdi vahşi doğaya. Bugünlerde #evdekal ırken, zamanınızı yazarlarımızın yazılarını okuyarak değerlendirebilirsiniz. Yazılarımızla yanınızda olmayı çok isteriz.

(Bu yazının okunma süresi yaklaşık 2 dakika sürmektedir.)

İnsanlığın devrimi ateşle başladı. Medeniyetin kalbi hızlanarak attı. İnsan türünün soyu binlerce yıl öncesinin silahıyla kurtuldu, silah otta bir parça odtu. Savaş ve sanat nasıl aynı yerden doğdu? Madenler erirken ateşin karşısında zanaat harlamadı mı? İnsanlık tarihini aydınlatan ateş, bir zamanlar geceyi de aydınlattı. Ateş olmadan önce gece; bilinmeyen karanlık bir örtüydü, gündüze örtülen. Maden buluşmadan odla, bakır bakırdı yalnızca. İnsan karşılaşmadan önce yemdi vahşi doğaya.

Olimpos, insan soyunu kurutacaktı ki o çıkageldi. Tanrılar ve tanrıçalar yazarken insanın kaderindeki sonu, Prometheus bilgeliğin gücünü elinde tutan Zeus’a karşı geldi. Zeus’u öfkelendiren yalnızca bu değildi. O, babasının tahtına bir kehanetle geçti. Kahin Prometheus’un yardımıyla babasını akıl ve bilgelikle yendi. Akıl ve bilgelik kimi zaman tehlikelidir aynı zamanda, tehdit edicidir. Prometheus da tehlike içermekteydi. Önceden gören Prometheus, Zeus’u tahttan alaşağı edecek kişiyi de bilmekteydi.

Prometheus’un yazgısı kardeşlerinin yazgısından farklı değildi. O ve üç kardeşi bilge olmanın cezasını çekti. Epimetheus Pandora ile imtihan oldu, gökkubbe Atlas’ın sırtında yük oldu, Menoitios tartarosa hapsoldu. Prometheus’un kini artar oldu. İntikam bir kor gibi yüreğinde yanıyordu.

Prometheus gözyaşıyla toprağı karıştırdı, balçıktan insanı yarattı, suretleri Tanrıdandı. İnsan acizdi, tanrıtanımaz olacak kadar da isyankârdı. Bozgunculuk kanında vardı, kurnazlığı tek marifetiydi. Tanrılara yakışan bir intikamdı bu! Ancak insan bilgisizdi, yaratıcısı olduğu varlıksa çaresizdi. Bilge Prometheus onlara acıdı.


Olimpos, insan soyunu kurutacaktı ki Prometheus çıkageldi. Bir dal ile koyuldu yola, Ateş Tanrısı Hephaistos’un mekanına. Vardı zanaatlerin tanrısının ocağına, yaklaştı, dal tutuştu. Ateş hırsızı medeniyetin kapılarını araladı, insanlık ateşe kavuştu. Zeus’un azabı büyük oldu, emriyle demir ustası Hephaistos, zincirledi Prometheus’u. Aiskhlyos, tragedyasında ateş hırsızını zincirlenirken izleyen Kratos’a söyletir bunu: “Sana tanrılar yanlışlıkla Prometheus demişler/Düğümleri çözen demekse adın/Çöz bakalım şimdi bu çözülmez düğümleri!” 

Ama ben biliyordum başıma gelecekleri dedi. Bile bile, isteye isteye suç işledim. Tüm bunlar insanları sevdim diye mi? Kartal, pençelerini onun göğsüne batırıp her otuz yılın sabahı didikledi ciğerini. Otuz senenin sonunda serbest bıraktı Koca Tanrı zincire vurulmuş Prometheus’u, Prometheus dosmotes. Olimpos, insan soyunu kurutacaktı ki o çıkageldi. Kutsal ateşle birlikte tüm insanlığa özgürlüğü bahşetti. Onun armağanı yüzyıllar sonrasına ilham oldu. Unutulmamalıdır ki bir kıvılcımla başlar her şey.

Goethe de Prometheus’u anıyor, bakalım Prometheus Goethe’nin dilinden bize neler söylüyor:

Bak işte, yerli yerindeyim;
İnsanlar yetiştiriyorum bana benzer;
Bütün bir kuşak benim gibi,
Acılara katlanacak, ağlayacak,
Gülecek, sevinecek,
Ve aldırış etmeyecek sana
Benim gibi!

Yazar: Betül Beyza Gültekin

KAYNAK

Aiskhylos.(2013).Zincire Vurulmuş Prometheus.(Çevr.A.Erhat-S.Eyüboğlu).İstanbul:Kültür Yayınları.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.