Gökkuşağının Tadı

Size cumartesi gününün rengi, kokusu sorulsa ne düşünürdünüz? Ya da dinlediğiniz bir müziğin şekli?

Çoğumuz için anlam ifade etmeyen bu sorular belki de başkaları için çok şey ifade ediyordur.

Sinestezi, Yunanca syn ve aesthesis kelimelerinden gelir. Birlikte algılama veya eşduyum anlamına gelir. Konu hakkında “Hastalık mı, yoksa bir hediye mi?” minvalinde bir çok yazı görebiliriz. Peki sinestezi bir hastalık mı? Ya da bir durumun hastalık olarak ifade edilebilmesi için ne gerekiyor?

Hastalık; zihinde ve bedende meydana gelen, belirli görev bozukluklarına yol açan anormal duruma denir. Sinestezide ise bireyde bir kayıp, zihinsel ve bedensel bir bozukluk görülmez. Bunu bir örnekle açıklayalım. Önünüzde rakamların yazılı olduğu bir kağıt gördüğünüzü varsayalım. Görme işlevi sırasında gözden alınan bilgiler beynin görme ile sorumlu olan bölgesi oksipital loba iletilir. İşte sinestetik bireylerde bu durumda gözden alınan bilgiler beynin görme ile sorumlu olan bölgesine giderken aynı anda tat almadan sorumlu olan bölgesine de gider. Böylece sinestetik birey kağıtta yazılı olan rakamların tadı olduğunu söyler. Bu örnekten anlayabileceğimiz gibi sinestezi, bireyde gerçekleşen bir eşduyum durumudur. Bireyde belirli kayıplara, bozukluklara yol açmaz.

Bu konu hakkında yapılan bir çok çalışma, her bireyin bebekken çok yoğun bir duyu akışına sahip olduğunu ve bir bebeğin elindeki çıngırağı sallarken aynı zamanda etrafta renkler görüyor olabileceğini de söyler. Yine araştırmalara göre yaşımız ilerledikçe nöron kayıplarına bağlı olarak bu durum birçok bireyde sekteye uğruyor ve sadece bu yoğun duyu akışı sekteye uğramadan devam eden bireyler sinestetik oluyor.

Sinestezi, çoğu bireyde tek yönlü görülür. Yani sesleri renk olarak deneyimleyen bir birey renkleri ses olarak deneyimleyemiyor. Sinestetik bazı bireylerin söylediklerine baktığımızda sinestezinin bu evrene gelmiş renklerden biri olduğunu anlıyoruz.

Her sabah müzik dinleyerek koşu yapan bir kadın, “Bu müziği dinlerken yüzümün hemen karşısında bir ekranda görüyorum, yatay bir parça parıltılar ve renklerle dolu, altın rengi. Dinlediğim zaman vücudumun içi sıcak bir su ile doluyormuş gibi hissediyorum.” diyor.

Bazı kelimeleri duyduğunda  ağzında bir tat hissettiğini söyleyen bir adam, “Çalıştığım yerde müşterilere para üstü verirken her seferinde işlenmiş peynir tadı alıyorum.” diyor.

Görme yetisini kaybetmiş bir birey ise kelimeleri duyduğunda renkler gördüğünü söylüyor. “Cumartesi, pazar gününden farklı çünkü renkleri farklı.” diyor.

Sinestezi hakkında yapılan ve yapılmaya devam eden birçok araştırma var. Araştırmalara göre dünya nüfusunun yüzde biri sinestetik bireylerden oluşuyor. Oxford Üniversitesinden Megan Steven’ın belirli kelimeler duyduğunda renkler gören sinestetik bir birey üzerinde yaptığı çalışma şu şekilde: Steven, sinestetik birey tomografi cihazında iken ona sıradan birkaç kelime söylüyor ve beyninin o sırada aktif olan bölgelerini izliyor. Bireyin beyninin sesleri işleyen bölümünün aktif olduğunu gözlemliyor. Daha sonra bireyin duyduğunda renk gördüğü kelimeleri söylüyor ve beyninin V4 (görsel) bölümünün aktif olduğunu gözlemliyor. Böylece sinesteziyi nörolojik olarak da açıklama imkanı sağlamış oluyor.

Bireyde bir kayba yol açmayan sinesteziye sahip olan bir çok önemli isim de bulunmaktadır.

Nikola Tesla, ünlü müzisyen Franz Liszt ve Nobel Fizik Ödülü sahibi ünlü fizikçi Richard Feynman bunlardan birkaçı.

Günümüzde ise sinestezi deyince aklımıza Daniel Tammet geliyor. Bunun sebebi Tammet’ın 2004 yılında Oxford Üniversitesine gidip “Ben pi sayısını 22bin 500’üncü rakamına kadar söyleyebilirim.” demesi ve beş buçuk saati aşkın bir sürede rakamları sıralayarak gerçekten de hatasız sayabilmesidir.

Benim fikrimce sinestezi bir eşduyumdan daha da fazlası. Sinestezi “Ben yaşıyorum ve hissediyorum.” demenin bir başka ifade ediliş biçimi; ki yaşadığımız dünya ancak bu kadar güzel hissedilebilir, ifade edilebilirdi. Sonuçta kaçımız bu dünyanın kokusunu ve tadını alabiliyor, rengini görebiliyoruz ki?

YAZAR: Kürşat KEŞAN

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.