
(Bu yazının okunma süresi yaklaşık olarak 4 dakika sürmektedir.)
Bir zamanlar küçük bir kız çocuğu varmış. ‘Kendine inandığın sürece her şeyi başarabilirsin.’ inancındaymış. Ama ne mi olmuş? Kırılmış inancı. Kırmışlar farklı yerlerinden. Sizce her şeye rağmen, başarma umuduyla yoluna devam mı etmiş yoksa pes mi etmiş? Kimimiz pes eder belki. Ne uğruna? Başarabileceklerimiz, yoluna koyduklarımız, sevdiklerimiz… Bazısı için say say bitmez ama kimisi için birkaç kelimedir sadece. Bu kız bazen uçurumda hissetmiş, bazen onu tutacak bir el aramış, bazen cesaretsizliğinden dolayı onu itecek birini. Ama ne olursa olsun sevdikleri uğruna katlanmış her şeye. Kendinden ödün vermek gibi bir yanlış da yapmış. Yapması kötü değildi. Bunu o da biliyordu. Her kötü tecrübenin arkasından iyi bir benlik algısıyla çıkacağını da, ağladığında gözyaşlarının ona şifa olarak geri döneceğini de, güneşin bir gün onun için doğacağına da. İşte emindi bunlardan. Karşısına çıkan tohumların ruhuna şifa olacağını biliyordu.
Kim şu dünyada yara almaz ki? Zaten önemli olan da bu yaralarla birlikte yolculuğuna devam edebilmekti. O da biliyordu; ‘Var olan tek zaman şu an.’ Geleceği düşünürken şu anda kalamamanın çaresizliği, geriye dönüp baktığında duyulan ama aslında duyulmaması gereken pişmanlıklar, tökezleme hikâyeleri… Hatta belki de en can yakıcı olan ‘yapamayacağım’ düşünceleri. İnsanı yaralar, bitirir, kül eder. Kimi insan bu düşünceye teslim olur, kimisi de göğsünü gere gere karşı çıkar. Hepimiz zaman zaman ikisine de teslim olmuşuzdur. Yalnızca en önemlisi şudur; ben kim olduğumu seviyorum. Beni bugüne kadar getiren hislerim, başıma gelen onca kötü şey, tanıştığım yanlış insanlar. Hepsi bugün yaratılan ‘ben’i oluşturdu. Zor kullanın bakalım ne olacak? Ama sonra kendini daha çok sayarsın, ruhunun derinliklerini keşfedersin, hislerinin bedenine dar geldiği zamanlarda dikkatli olamayan ruhlar mutsuz olurlar. Bir hiç uğruna mı yoksa uğruna feda edebilecekleri şifaları, her şeylerinden mi? Benlik farklılaşması yaşadığımız zamanlarda ağlarız belki, belki bu zamana kadar ruhuna şifa olan yatırımları keşfederiz. Sakinleşmenin köklerini, dallarını nerede ararız peki? Daha az tepkisel bir hayat sürmenin yollarına nereden başlarız? Bazen bilemeyiz ki. Hatta ne hissettiğimizi bile bilemeyiz. Hislerimin, bedenime dar gelmesi bu yüzden mi?
Çıkmaz sokaklarda hissettiğim, uçurumun kenarında durduğum, insanlardan uzak kalma isteğimi doruklarına kadar yaşadığım zamanlar kim vardı benim yanımda? Kime sırtımı yaslamıştım ki? Ya da yaslayıp düşmüştüm? Ama değişiyorum. Ne demişti Oğuz Atay: ‘Artık yaşamak istemiyorum Olric, onların istediği gibi yaşamak istemiyorum.’ İşte felsefe bu değil mi? Kendi istediğim gibi yaşamak, insanlara aldırmadan hislerimi gömülü oldukları yerlerden çıkartmak, filizlendirmek. Gömülü tohumlarımı filizlendirmek istiyorum. Yaşamak, olabildiğince yaşamak. Müzikler eşliğinde dans edip her şeyi unutmak. Hislerim bedenime dar geldiğinde yine de anlamlandırmaya çalışmak. Şanslıyım bunları yapabildiğim için. Belki de hep şanslı olmak istiyorum. Ama hayat böyle mi ilerliyor? Gökyüzünden yağmur damlaları düşerken her zaman özgür mü hissediyoruz? İçimizde derinliklerde huzursuzluk olduğunda ya da bunu anlamlandıramadığımızda rahatlatıyoruz kendimizi. Ama nasıl? Başkalarına sırtımı yaslamak istemediğimde çiçeklerin kokusu burnuma gelirken daha da rahatlatıcı, ferahlatıcı şeylere ihtiyaç duyduğumda nasıl ayakta kalacağım ki. Her zaman başkasının yanımda olmasını mı isteyeceğim yoksa? Böyle yapmak istemiyorum, böyle hissetmekte. Kendime dönüşmeyi bekleyeceğim sabırla. Her zaman sabrımı besleyeceğim. Kimseye ihtiyacım olmadığını kendime hatırlatacağım her zaman. Hatırlatayım ki şifa olabileyim kendime. İşte o zaman içimdeki kapıların ne tarafa açılacağına ben karar verebileyim. Ya da kendi yolumu kendim çizebileyim. Maceralarımı kendim besleyebileyim. Şanslıyım kendime şifa olabildiğim için. Ve her zaman bunun için kendime iyi davranacağım. Söz veriyorum, tüm benliğimle ve bedenime dar gelen hislerim uğruna.
Yazar: Yağmur Çelik
Görsel Kaynak: https://tr.pinterest.com/pin/333407178642486703/feedback/?invite_code=c0daa42acf6449659a62990e22cc1937&sender_id=644577902825992652