Merhaba Sevgili Okur!
Varoluşun, bireyin, toplumun, yıldızların, uzak yolların, renklerin karmaşasının, bilinmeyen yerlerin, henüz görülmemiş ve hiçbir zaman görülmeyecek olanların, üzerimize sinenlerin, gözümüzü ayırmaktan itina ettiklerimiz yahut ısrarla kaçındıklarımızın… Bütün yaşamın bazen olan bazen oldurulamayan ama çoğunlukla varlığı iddia edilen dengesinin kendisini gösterdiği, bu gösteriye kulak tıkamayanların da işleyip şekillendirdiği önerilerle bu ay karşınızdayız.
Keyifli okumalar dileğiyle Yazarlar Loncası’ndan haziran ayı önerileri sizlerle…
Oku: Gençlik / Tove Ditlevsen
Tove Ditlevsen izlerine daha sık rastlayacağımızı düşündüğüm sahici bir kalemle yazan kadın yazarlardan birisi. Gençlik kitabı ise sadece yaşamla ilgili değil kendisi ile de ilgili soruların peşine düştüğü ve bu soruların cevaplarını tüm dürüstlüğü ile açıkladığı kitabı. Bu sayede hem yazar kendisini tanıyor hem de okuyucuları olarak biz kendisini tanımaya çalışıyoruz. Kitabın odaklandığı noktayı, sınıf atlama arzusu ve sınıf atladıktan sonra kendi içinde yaşadıklarını dengeleme süreci olarak özetleyebiliriz. Tüm bu sınıf atlama mücadelesine eşlik eden şey ise kitapları. Çocukken okumaya başladığı kitaplar ait olduğu sınıfla kendisi arasında bir dengesizlik oluştururken gençliğinde kendi hayatı adına bir mucizeyi gerçekleştiriyor ki bu da kitap yazabilmesi oluyor. Kitapları sınıflar arasına sıkışmış o dengesizlik hissinden kendisini kurtarmasına olanak sağlıyor. Tüm bu dengeyi bulma çabasına ise gençlik kitabında şahit oluyoruz. Sadece yazarın sahici kaleminin bile okuma listenize ismini eklemeniz için yeterli! Keyifli okumalar!
Dinle: Damn / Kendrick Lamar
Kendrick Lamar’ın “Damn” albümü, denge kavramını müzikal ve sözsel olarak derinlemesine ele alır. Albüm, hayatın zıtlıkları arasındaki denge arayışını temsil eder. Örneğin, güçlü ve zayıf, günah ve kutsallık gibi karşıt kavramlar albümde sık sık karşımıza çıkar. Şarkı sözleri ve yapıları, insan doğasının çelişkilerini ve iç hesaplaşmalarını yansıtır. Aynı zamanda müzikal olarak da farklı tarzların ve seslerin bir araya getirilmesiyle denge aranır. Bu albüm, insanın içsel çatışmalarını ve dış dünya ile olan ilişkisini anlamaya çalışırken, dengeyi bulma sürecini ve zorluklarını yansıtır.
İzle: About Time/ Richard Curtis
“Zaman bir kum saati gibi, tekrar ve tekrar baş aşağı çevrilecek.”
Nietzsche bu sözleri zamanın mutlak olarak bir döngüyle, tekrar ve tekrar yaşanacağını ifade eder. Peki siz böyle bir şeyi ister miydiniz? About Time filmi aslında tekrar aynı şeyleri yaşamayı tercih eden birinin hayatını konu alıyor. Tabii bir şeyleri değiştirmek kaydıyla. Film kendi hayatında geriye gidebilen Tim’in bir takım tercihlerini, bizimle beraber romantik komediyle izleyiciyi buluşturuyor. Tim hayatındaki bir takım hatalarını, değiştirmek istediklerini ya da tekrar o ana dönmeyi başarabildiği gücünü kullanmaktan çekinmiyor. Bazen bazı şeyleri değiştirmek için bir şeyleri feda etmesi gerektiğini fark ediyor. Bunun dengesini nasıl kurduğunu filmle beraber hem Tim hem de izleyici karar veriyor.
Düşün: Denge Halleri Serisi/ Eser Güray
Eser Güray’ın “Denge Serisi” adlı eserinde anlatılmak istenen, denge temasının farklı yönleriyle ilgili derinlemesine bir keşif veya sorgulama olabilir. Bu tür eserlerde denge; fiziksel, ruhsal, toplumsal ya da evrensel anlamda ele alınabilir. Sanatçının diğer eserlerinde de; varlığın evrensel yolculugunda, öz benligi ile onu çevreleyen doğası arasında denge kurmaya çalışmasını ele aldığını gözlemleyebiliriz. Aynı zamanda eserde resmedilen balık imgesi temelde yenilenme, doğurganlık ve değiştirmenin sembolüdür. Sanatçı belki de denge kavramının içerisinde balığı özne olarak resmederek sürekli bir değişimin içerisinde olduğumuzdan bahsediyor olabilir. Bu bağlamda eserin denge kavramının genellikle yaşamın her alanındaki uyumu ile karşıtlıkların birleşimini ve bünyesinde barındırdığı değişim sürecini vurguladığını da söyleyebiliriz. Güray, sanatında dengeyi nasıl yorumladığını ve bu kavramı nasıl görsel veya anlatısal olarak ifade ettiğini araştırmak, eserinin ana temasını ve mesajını daha iyi anlamak için faydalı olacaktır.
Hisset: Denge / Turgut Uyar
Turgut Uyar, İkinci Yeni akımının öncülerinden biri olarak, Türk şiirinde geleneksel kalıpları kırıp yenilikçi bir dil ve imgelem anlayışı geliştirmiştir. Onun şiirleri, bireyin iç dünyasına, varoluşsal kaygılarına ve toplumsal eleştirilere derinlemesine odaklanarak özgün bir estetik sunar. Turgut Uyar denge şiiri ile insanın iç dünyasındaki karmaşaya rağmen dış dünyada bir düzen arayışına dikkat çeker. Uyar, sözcüklerle oynayarak, okuyucunun zihninde karmaşık ve derin bir denge tasviri yaratır. Şiirin yapısında ve dilinde, insanın varoluşsal sorunlarını ve bu sorunlara karşı gösterdiği direnci ustalıkla işler.
“Aşkım da değişebilir gerçeklerim de
Pırıl pırıl dalgalı bir denize karşı
Yangelmişim diz boyu sulara
Hepinize iyiniyetle gülümsüyorum
Hiçbirinizle dövüşemem
Benim bir gizli bildiğim var
Sizin alınız al inandım
Morunuz mor inandım
Ben tam kendime göre
Ben tam dünyaya göre
Ama sizin adınız ne
Benim dengemi bozmayınız”
Yazarlar Loncası