
1.Eğitim Ofisi nedir, amaçları nelerdir?
Eğitim Ofisi; Eğitim Ofisi Sorumlusu, İç İşler Sorumlusu ve Dış İşler Sorumlusu olmak üzere, 3 üyeden oluşan bir ekiptir. Bu ekip, Avrupa Psikologlar Derneği tarafından kullanılmaya başlanan Yaygın Eğitim Sistemi’nin, Avrupa Psikoloji Öğrencileri Birliği Federasyonu (EFPSA) tarafından kullanılmaya başlanması, sonrasında ise 2016 yılında Türkiye’de Türk Psikoloji Öğrencileri Çalışma Grubu’na (TPÖÇG) Arınç Sönmez ve Zeynep Bostan tarafından getirilmesi ile kurulmuştur. Amacımız TPÖÇG’ün ve çalışanlarının gelişimini desteklemek, ihtiyaçlarına yaygın eğitim yöntemleriyle yenilikçi çözümler üretmektir. Bir diğer amacımız ise, örgütsel ve bireysel gelişim için yaygın eğitim yöntemlerinin tanınmasına ve kabul görmesine katkı sağlamaktır. Bu amaçlarımızı gerçekleştirebilmek için Eğitim Ofisi üyeleri olarak, görev süremizce çeşitli kurumlarla iş birliği içerisinde eğitimler düzenliyor, TPÖÇG içerisinde ihtiyaçlara yönelik eğitimler hazırlıyor ve yaygın eğitim eğitmenlerinin ulaşabilecekleri en geniş kitlelere ulaşmalarını sağlayabilmek için çeşitli etkinlikler ve eğitimler düzenliyoruz.
2.Yaygın Eğitim nedir, eğitimler kimlere hitap eder ve hangi becerileri geliştirmeyi hedefler?
Yaygın eğitim, deneyimsel öğrenme metodolojisi üzerine inşa edilmiş bir eğitim şeklidir. Yaygın eğitim sisteminde, tüm eğitimler ihtiyaca yönelik içeriklerle özelleştirilir. Yani aynı başlıkta içeriği farklı birçok farklı eğitim görebilirsiniz. İnteraktif şekilde ilerleyen ve katılımcının da eğitimin içerisinde olduğu bir sistemdir. Kişilere değer, beceri ve yetkinliklerini geliştirme fırsatı sunulur.Yaygın eğitim, diğer genel eğitim yöntemlerini de bünyesinde bulunduran bir eğitim sürecidir; bu sebeple tüm öğrenme stillerine hizmet ettiğini söyleyebiliriz. Katılımcılar bu sürece gönüllü olarak dâhil olur ve öğrenme sürecinde aktif rol oynarlar.Yaş fark etmeksizin, 6 yaşından büyük tüm bireylerde hitap eder. Bilginin yalnızca konuşulduğu değil, aynı zamanda öğrenme alanı tasarlandığı ve sosyal becerileri geliştirmeye odaklı bir eğitim sistemidir. Sosyal becerilere örnek olarak: çatışma yönetimi, takım içi ilişkiler, kriz yönetimi, liderlik, iletişim becerileri, toplum önünde konuşma, duygu yönetimi gibi pek çok başlık bulunmaktadır.
3.TPÖÇG eğitmeni olmak için ne yapmalıyız?
TPÖÇG Eğitmen Eğitimi’nden mezun olduktan sonra bir Yaygın Eğitim ETPÖÇG Eğitmen Eğitimi’nden mezun olduktan sonra bir Yaygın Eğitim Eğitmeni olursunuz. TPÖÇG Eğitmeni olmak için ise TPÖÇG Eğitmen Havuzu başvuru döneminde gerekli materyaller ve belgeler ile başvurunuzu gerçekleştirirsiniz. Bu başvurunun ardından seçilmeniz durumunda bir TPÖÇG Eğitmeni olmuş oluyorsunuz.
4. Sizden nasıl eğitim talebinde bulunabiliriz, eğitim talebinde bulunduğumuzda süreç nasıl işliyor?
TPÖÇG Eğitim Ofisi web sayfasından ”Eğitim Talep Formu” doldurarak eğitim talebinizi bizlere iletebilirsiniz. Sonrasında bizler eğitmenlerimize bir çağrıya çıkar ve eğitim için en uygun eğitmen-eğitim eşleşmesini yaparak talep eden kurum/ekip ile eğitmen/lerimizi bir araya getiririz. Seçilen eğitmen veya eğitmenler ise eğitim talebinde bulunan kişi veya ekipler ile iletişime geçerek ihtiyaç analizi alır. İhtiyaç analizinden elde edilen bilgiler doğrultusunda hazırlanan eğitimlerde, sürecin en verimli ve sağlıklı şekilde ilerlemesi hedeflenmektedir.
5. Bu eğitmenlik sürecine başvurma motivasyonunuz neydi?
“Kendim de dahil öğrenme çemberinin her noktasına eşlik etme isteği”, “Temas etmek: kendime, ötekine ve ilişkimize”, ‘’Öğrenmek, farkına varmak ve bunu her an yapabilecek olmak.’’
6. Bu göreve başvururken kişinin hangi özelliklere sahip olması beklenmektedir?
Her görevde, farklı beklenti ve ihtiyaçlar olduğu gibi, TPÖÇG Eğitim Ofisi’ne başvururken de temelde Yaygın Eğitim Eğitmeni ve TPÖÇG Eğitmeni olmak gerekiyor. Ayrıca, tabii ki kendimizi ve çevremizi geliştirmeye ve TPÖÇG’e dair motivasyonumuzun olması da oldukça önemli. Bunların yanı sıra, sahip olmamız beklenen özelliklerimizden çok hangi becerilerimizi geliştirdiğimizden bahsetmemiz sanırız yaygın eğitim felsefesine de daha çok uyacaktır. Bu süreç boyunca temelde iletişim ve kriz yönetimi becerilerimizi geliştirmenin yanında, zaman-duygu-kaygı yönetimi, organizasyon ve planlama, karar verme gibi birçok farklı becerimizin de geliştiğini gözlemleyebilmekteyiz. Ayrıca hem eğitmen olarak katılımcılarımızın ihtiyaçlarını hem de TPÖÇG Eğitim Ofisi olarak gelen taleplerdeki ihtiyaçları görmenin, ihtiyaçları görüp yanıt verebilme becerimizi geliştirdiğini söyleyebiliriz. Ek olarak yine eğitmen olarak eğitim içeriklerimizi hazırlarken ve de TPÖÇG Eğitim Ofisi olarak farklı etkinliklerimiz için hazırlanırken birçok kaynak taraması yaparak farklı konulardaki araştırma becerimizi de geliştirdiğimizi söyleyebiliriz. Hepsine ek olarak eğitmen olmak ve TPÖÇG Eğitim Ofisi’nde bulunmak bizlere her zaman merak, sorgulama, anlayış ve dinamizm kattı.
7. Eğitmenlik sürecinizin kazanımlarınızı nasıl yorumlarsınız?
Eğitmenlik sürecinin kazanımları Eğitmen Eğitimi’nde hatta belki de daha öncesinde başlıyor. Ama ilk olarak kendi öğrenme tarzımızı keşfederek bu sürece adım attığımızı söyleyebiliriz. Sonrasında eğitim tasarımı, eğitim verme, katılımcı takibi, kolaylaştırıcılık, araştırma metodları gibi birçok kazanım da heybemize ekleniyor. Bu becerileri kurumsalda ya da serbest eğitmenlik yaparak kullanabilecek olmanın yanında, eski jenerasyon eğitmenlerimizden Psikolog olarak seans içerisinde, insan kaynakları departmanında, proje yönetiminde ve daha birçok farklı alanda kullananları görebiliyoruz. Hatta mesleki kazanımların yanında gündelik hayatta dahi iletişim, esneklik gibi farklı alanlarda, ilişkilerimizde bu kazanımları kullandığımız oluyor. Tüm bu beceriler hayatın çok içinden olduğu gibi siz sonrasında hangi alanda gelişmek isterseniz sizlere o alandan meyve veriyor. Sanırım bizleri en çok tatmin eden şeylerden bir tanesi de bu. Öğrenmeyi ve öğrenme sürecinin sonsuz olduğunu içselleştirdikten sonra hayatınızın her alanına bunu yedirebiliyorsunuz.
8. Eğitmenlik süresince en zorlandığınız anlar nelerdi?
Sanırım bu tek bir andan ziyade bir süreç olabilir bizim için. Eğitmen Eğitimi’nde öğrenilenleri içselleştirmek, sindirmek ve sonrasında bunu kendi tarzımızla harmanlamaya çalışmak sanırız en zahmetli ama aynı zamanda en keyifli süreçlerden bir tanesi. Daha öncesinde gözlemlediğimiz eğitmenlerden farklı bizim bu alana neler katabileceğimizi keşfetmek, bunun için geri bildirimler ve araştırmalar ile kendi eğitmen kimliğimizi oluşturmak…
9. Eğitmenlik yaptığınız süre boyunca sizde en iz bırakan anı neydi?
Her eğitimde katılımcılarımızın kendinden bir şeyi keşfettiği, bir farkındalık elde ettiği, öğrendiği bilgi ile heyecanladığı ve sonunda Her eğitimde katılımcılarımızın kendinden bir şeyi keşfettiği, bir farkındalık elde ettiği, öğrendiği bilgi ile heyecanladığı ve sonunda gözlerindeki o pırıltıyı gördüğümüz an en çok iz bırakan anlardan bir tanesi. Katılımcılarla ortak hissettiğimiz her anın da bizlerde farklı birer izi var. Ayrıca onların “Görüldüm, duyuldum ve varım” dedikleri noktalar bizim için oldukça özel. Çünkü gönüllü olarak oluşturulan bu çemberlerde kişinin özel olduğunu hissedebilmesi, yaratılmaya çalışılan güveni alanın beslenebildiği önemli bir kaynak.
10. Eğitim ofisine iz bırakmayı en çok istediğiniz o size özgü kavram nedir?
Vefa olabilir. TPÖÇG Eğitim Ofisi kurulduğu yıllardan beridir, hep sonraki nesillere ilerleyen bir deneyim aktarımı ve sürekli omzunuzda hissettiğiniz bir el gibidir. Hatta bu sadece Eğitim Ofisi’ne yönelik değil, her yeni jenerasyona karşı da aynı şekilde devam eder. Eski jenerasyonlardan eğitmenler bir ihtiyacımız olduğunda, kafamızdaki soru işaretlerini gidermek ya da sadece bizlere desteklerini hissettirmek için hep oradadır. Bu yüzden TPÖÇG Eğitim Ofisi’ne ilk seçildiğimiz andan bu yana hala buraya karşı bu vefayı hissediyoruz.