Bugünlerde biz öğrenciler için zorlu bir süreç baş gösterdi. Vizeler, sunumlar, quizler derken aklımız fikrimiz dersler oldu diyebilirim. Hal böyle olunca günlük hayatta bir durumla karşılaştığımızda bu olayı derste öğrendiğimiz bilgilerle ilişkilendirmeye başladık. Bunları neden söylüyorum derseniz, bugün bir haber kanalında denk geldiğim bir suçlunun konuşmalarını dinledikten sonra yüksek sesle (farkında olmadan) “mitomani” dedim. Yanımdakiler yüzüme bakınca açıklama gereği duydum haliyle. Nasıl bir anda bu çıkarımı yapmıştım? Neydi bu hepimizin sözlük anlamını bildiği ama derinlemesine fikir sahibi olamadığı psikolojik rahatsızlık halk arasında “Dilipak hastalığı” olarak bilinen “Mitomani”?
Hayatın boyunca hiç yalan söyledin mi? Klişe sorularımız arasına girmiş olan bu kalıplaşmış ifade çoğu zaman şu klişe soru ile devam eder: “Beyaz yalanlar da dâhil mi?” Beyaz da olsa yalan yalan mıdır bilmem ama beyaz yalanlar mitomani içerisine dâhil edilmiyor diyebilirim. Çünkü mitomani öyle rengi olan bir rahatsızlık değil, sizi içine hapseden karanlık bir kutu. Mitomani, kişinin yalan söylemeyi alışkanlık haline getirmesi, sonrasında ise söylediği bu yalanlara inanması olarak özetlenebilir. Tabii bu durumda her yalan söyleyene mitomani tanısı koymak doğru olmuyor. Söylenen yalanın arkasındaki sebepler, kişinin çocukluk dönemi gibi birçok etkenin göz önünde bulundurulması gerekiyor.
Mitomanlar önemsenmek isteyen, dikkat çekmeye çalışan, etrafındaki insanlara “Bana değer verin.” mesajları veren bireylerdir. Mitomani hastalarının çocukluk yılları incelendiğinde, ebeveynleri tarafından önemsenmeyen, aşağılanan ve onların çıtası yükseğe konulmuş beklentileri altında ezilen çocuklar olduğu gözleniyor. O dönemde ebeveyninin beklentisini karşılamak için söylenen yalanlar, zamanla başka insanlara da söylenmeye başlıyor ve alışkanlık haline geliyor.
Peki, bizim etrafımızda da bu kişilik bozukluğuna sahip bireyler olabilir mi? Onları nasıl tanırız?
1-Amaçsızca yalan söylerler. Mitomanların yalan söylemek için çoğu zaman bir sebepleri bile olmaz. Artık yemek içmek gibi bir alışkanlıkları olan yalan söyleme durumu onlar için kaçınılmazdır.
2-Söyledikleri yalan size hayalî bir dünyanın kapılarını açabilir ama küçük bir sıkıntımız var; bu yalanlar her şeye rağmen gerçekçidir ve inanmamanız içten bile değil!
3-Söyledikleri yalanların içeriği mesaj niteliğinde olabilir. Yani bu yalanlar onların eksik kalmış yanlarına hitap eder çoğu zaman. Yalan söylemek onlar için haz alma unsuru demek de doğru olabilir. Mitomani dürtü bozukluğu olarak da adlandırılabilir çünkü yalan söylemekten haz duyarlar ve bu yalanları tekrarlamaktan kendilerini alıkoyamazlar.
4-Söyledikleri yalanlar belirli bir olay örgüsüne sahiptir ve o hikâyede kendilerine de önemli bir rol verirler. Bazen milyarlar kazanan bir iş adamı olurken kimi zaman bu hikâyede acınacak kişi moduna girip kanser hastası olduklarını bile iddia edebilirler.
Onları tanımanın yolu bu tanımlarda da sınırlı olmayabilir. Son zamanlarda sık sık duyduğumuz, hatta belki de maruz kaldığımız “telefon dolandırıcılığı” pek çok psikiyatriste göre mitomani belirtisi. Çünkü mitomanlar olaylar arasında sebep sonuç ilişkisi kurmayı çoğu zaman gerçekleştiremezler ve bu onların rahatlıkla yalan söylemesine yol açar. Bu çetelere üye pek çok insanın amacı para değil başkalarını kandırma ve bunu başardıklarında alacakları hazzın onları tatmin edecek düzeyde olmasıdır.
Kısacası mitomani “durdurulamayan yalanlar” hastalığıdır ve kişilik bozuklukları, narsistik kişilik, asosyal kişilik, histerik kişilik gibi pek çok psikiyatrik sorundan kaynaklanabilir. Etrafımızda mitoman birine rastlama şansımız düşük olsa da bu şansın bize denk gelme olasılığı korkutucu görülebilir. Tabii bu yazıdan sonra etrafımızda yukarıdaki belirtilerden birkaçına sahip bireyleri mitoman olarak etiketlemenizi ya da ortalıkta acaba ben de mitoman mıyım diyerek dolaşmanızı istemem. Bu dürtü bozukluğuna sahip bireyleri etrafınızda görebileceğinizi, mitomaninin olası tehlikelerinden kaçınmanız gereken bir hastalık olduğunu bilmeniz ayrıca altında yatan sebeplere başka bir bakış açısıyla da yaklaşabilmeniz benim için yeterli. Ama bizim gibi düşünmeyenlerin de olabileceğini hesaba katarak.
Çünkü sözlerine bakılırsa George Costanza için mitomani çok farklı algılanabilirdi;
“It’s not a lie if you believe it.”
Bundan sonrası sizin yorumunuz diyerek en azından ismi ile sözlerime kaynak niteliğinde olan bu güzel Nick Manson şarkısı ile baş başa bırakıyorum sizleri.
YAZAR: Seda CAN
Kaynakça
www.psikolojik.gen.tr “Mitomani.” Yalanına İnanma Hastalığı. N.p., n.d. Web. 26 Oct. 2016.
TPÖÇG Blog Yazarı | Bilkent Üniversitesi Psikoloji Öğrencisi