Bir Romanın Son Sayfası

''Bir veda şarkısı çalıyor gümbür gümbür dudaklarımızda. Yüzümüzde yaşanmışlığın tatlı bir acısıyla halkayı son kez tamamlıyoruz beraber. Bir saniyeliğine dünya duruyor ve bağıra bağıra ‘Sustu bu gece karardı yine ay, kaldı geriye cevapsız sorular’ çınlıyor kulaklarda. ''

(Bu yazının okunma süresi yaklaşık 2 dakikadır.) 

Hiç düşünmeden çıktığım yollarım var benim. Terliklerimle çıktığım bu yolda dört farklı mevsimden geçip, ceplerime yüzlerce duygu biriktirerek geldim varacağım yere. Bazen kendimi kaybettim bazense yanımdakileri, bazen buldum bazense yenilerini kattım. Çok şey öğretti bana durmak bilmeyen yağmurlar, hırçın poyrazlar. Dizlerime kadar çamura batsam da ilerleyerek silktim vücudumdaki izleri. 

İçinde yüzlerce hikaye barındıran bir kitabın son yazısını yazıyorum, ayın deniz ile buluştuğu yerde. Dokunuyor her bir şarkı tenime, kelimeler adım adım sayılıyor sona yaklaşırken. Bir çığlık duyuluyor şehrin karşı kıyısından, gitmeye hazırlanıyor gibi yoluma eşlik eden martılar. Yas tutan cümlelerden, gülücükler süzmeye çalışıyorum, uğultulu bir ses tonunda. Güneşe hasret kalan gecelerde kalemi kusturan duyguları bir hışımla mürekkebe bulayan defter tükenmiş, yerine yenilerini bırakmaya hazırlanıyor. Alelacele biten bir yolculuktan geriye kalansa sadece birkaç güzel nefes. 

Yaşamlarımızın boşluklarını bir araya getirip, kelimelerle doldurmaya çalışmaktı bizim hikayemizin ana teması. Hiç değişmeden ve değiştirmeye çalışmadan yaşadık birbirimizin hikayelerini. Yeri geldi çekip kaldırdık, yeri geldi beraberce düştük. Kelimelerimiz kadar tanıttık kendimizi, cümlelerimiz kadar anlamlandırdık yabancı kimliklerimizi. 

Bir başlığa kapılıyoruz kitapların kapaklarında ve bir görüntü eşlik ediyor bu tutkuya. Tıpkı yazarın dış görünüşü gibi. İçindeki efsunlu kelimeler bize en yakın hissettiği anda tutuyor elimizden. İki farklı hayatın tek bir dünyada birleşmesidir, satır aralarına gizlenen hisler. Umutlarımızı, umutlarından okuyup yaşanmışlıklarımızı yaşanmışlıklarının kurgusundan oluşturuyoruz. Kitaplarda kaçıyoruz gerçeklerin izlerinden ve kahramanlara atfediyoruz tutsaklıklarımızı. Hikayenin sonunda baş başa kaldığımız yanlarımız ve tüm ağırlıklarımızı sırtlanıp geleceğe taşınıyoruz. 

Bir veda şarkısı çalıyor gümbür gümbür dudaklarımızda. Yüzümüzde yaşanmışlığın tatlı bir acısıyla halkayı son kez tamamlıyoruz beraber. Bir saniyeliğine dünya duruyor ve  bağıra bağıra ‘Sustu bu gece karardı yine ay, kaldı geriye cevapsız sorular’ çınlıyor kulaklarda. Gözlerden akanlar teker teker bırakıyor kendini ortaya. Kimisi aşkını, kimisi nefretini, kimisi çaresizliğini, kimisi umudunu…

Yazarlar şehrinde doğduk yıllar sonra beraber. Her birimizin yaşamı sadece birkaç kelimelik cümleyken bir araya geldiğimizde koca bir roman olduk bu hayata. Her geçen gün yeni birer harf ekledik bu romana.  Büyüdükçe çoğalan kelimelerin altından her seferinde biraz daha güçlenerek kalktık. Şiirlere yatıp, öykülere uyandık ve şimdi kendi yazdığımız koca bir romanın sonuna geldik. Hikayeme eşlik eden her bir kelimeye sonsuz teşekkür ederim. Hayatlarımızın birleştiği yerde sayfalarımız tükenmeyecek, sadece ikinci cilde geçeceğiz. 

Orada tekrar buluşmak üzere… 

Yazar: Büşra Tezcan 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.