Kalabalık (103)
İnsanların arasında var olan, her bakışta ayrı bir yalnızlık barındırdan; sessiz bir karmaşadır.
Şimal (104)
Ruhun gizli köşelerinde sabit kalan, pusula gibi yolunu bulmanı sağlayan kuzeydir.
Tiyatro (105)
Yaşamın kendini; bin yüzle yeniden sahnelemesi.
Ufuk (106)
Göğün yere kavuştuğu en zarif sarılma.
Vuslat (107)
Ayrılığın tüm anlamını yitirdiği kavuşma anı, her sonun başlangıcı; her başlangıcın sonu.