İnsanın Doğası

''Tüm dürtüleri ona kahve almasını söylüyor olsa bile kahve almak zorunda değildir. O kahveyi içmek zorunda değildir. ''

Bir şeyin doğası nedir? Bir şeyin doğası o şeyin olmazsa olmaz özellikleridir, o şeyi “o” yapan şeylerdir. Taş mesela… Taşın doğası nedir? Sert olması, katı olması… Bu durumda katı ya da sert olmayan şey taş olamaz. Başka bir örnek olarak suyu düşünelim: Sıvı olması, akışkan olması, renksiz olması, kokusuz olması… Bir şeyin su olması için bu şartları sağlaması kesinlikle gereklidir. 

Peki ya canlıların doğası? Kediler, köpekler, kuşlar, ağaçlar… Mesela köpeklerin doğasına bakacak olursak ne görürüz? Tüylü oluşları, havlamaları, memeli oluşları, belli uyaranlara belli tepkiler vermeleri. Öyle ya, hiçbir köpek “hmmm sanırım şu sokaktan geçen arabaya havlayacağım, evet evet canım böyle istiyor” diye düşünmez, uyarılırsa havlar. 

Bir de biz varız, yani insan. İnsanın doğasına bakarsak ne görürüz? İki kol, iki bacak, iki göz… Bana kalırsa insanın doğasına bakarsak hiçbir şey göremeyiz. İnsanın doğası yoktur!

Elmayı ısıran insan o hayvansal ahenk uykusundan korkutucu bilinç dünyasına bir an da gözlerini açmıştır. İnsan artık diğer hayvanlar gibi yalnızca farkında olan değil, farkında olduğunun farkında olan bir varlıktır. İnsan artık bilinçli bir varlıktır.   

Peki bunun konumuzla alakası nedir? Eğer ki bizler bilinçli varlıklarsak artık davranışlarımızdan içgüdülerimizi, genetiklerimizi sorumlu tutamayız çünkü artık bizler “karar veren” ve kararlarının sorumluluğuyla yüzleşmek zorunda olan canlılar olmuşuzdur. Söz gelimi kahve bağımlısı bir insan, tüm dürtüleri ona kahve almasını söylüyor olsa bile kahve almak zorunda değildir. Evet, canı çok sıkılabilir, kendisini rahatsız hissedebilir belki ama o kahveyi içmek zorunda değildir. 

Bu da bizi şuna getirir: İnsan, hiçbir şey olmak zorunda değildir. İnsan hiçbir şey yapmak zorunda değildir ve eğer insan hiçbir şey olmak ya da yapmak zorunda değilse bir insan doğasından bahsetmemiz mümkün değildir. İnsan, karar verdiği şeydir. Bu özgür oluşumuzun zorunlu ve ağır yüküdür.  

Yazar: Umut Furkan Kebabcı

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.