Tarihi Gerçekler:
-Çiğ köftenin, etsiz çiğ köfte zırvalığıyla itibarını hızla kaybettiği… Buna rağmen her yerden mantar gibi çiğ köfteci bittiği…
-ABD’nin, amigdalası olmayan suçluları ya idam ettiği ya da bilimsel araştırmalarda kullandığı…
– Adana’da emniyet müdürünün çalıntı arabayla 3 gün kontrol edilmeden şehirde dolandığı…(Bizden o müdür)
-Türkiye’ye geri gönderilen mültecilerin arasına sıvışan, dönüşü bedava getirmeye çalışan arkadaşlarımızın diplomatik krize neden olduğu…
-Ülkemizde apartman yöneticiliğini; canı sıkılan, emekli devlet memurlarının yaptığı ve zamanlarının çoğunu “ne yapıyım da şu öğrencilere bir dallamalık daha yapıyım” diyerek geçirdikleri…
-Sempatik tavırlarıyla tanınan Kuzey Kore efsanevi lideri Kim Jong Un’un bizi görüp gözetlediği, sonuna kadar desteklediği…
Deli Manifesto’nun Gölgesinde…
Neden? Neden zirvedeyken sırtınızda bir bıçak olur hep? Hadi sizi boş verin de benim gibi 4 haneli ayküya sahip birinde bile böyle oluyor valla. Tam gücü elimde toplamışken işler biraz sarpa sarmıştı ama hamdolsun düzelttik. Siz de fark etmişsinizdir ki, bizimkiler biraz abarttı. Ülkenin gerçek gündemini, Zaytung haberleri tadında haberler almaya başladı. Bizimkiler de amma trolmüş ha!
Bu arada hala deli manifestoyu okumayanlar(mağaralarından yeni çıkan güruh, size de merhaba, aramıza hoş geldiniz) için anlatıyım. İşte ben delileri gazladım. Dünyayı münyayı ele geçirmeceler falan sonra diktatör olacağım işte.) Bir de diktatör olunca yapacaklarımı anlatayım kısaca eğer kafanıza yatarsa amigdalanızı (çıkarınca korkusuz psikopat oluyorsunuz) çıkarıp aramıza katılabilirsiniz.
Madde 282873: Tüm apartmanlari yık, boşta kalan apartman yöneticilerine Edirne’den Kars’a ağac diktir. Nüfusu 81’e böl ve halkı zorunlu göç ettir.
Madde 265151: Çiğköfte sattığını iddia eden tüm etsiz-çiğköfteciler kapatılacak. Çiğköfte hakettiği itibara kavuşturulacak. Tekrar satmaya yeltenenler 250 gr pastırma gömmüş 45 kişiyle beraber Kars’tan İpsala’ya kadar klima kapalı molasız yolculuk yapacak.
Madde 182827: Rakamları okumadın demi vs. şeklinde zamanında Facebook’ta gönderi paylaşanlar tespit edilip kapalı ayran sattığını iddia eden ayrancılarla Sibirya’ya tehcir edilecek ve çilek yetiştireceklerdir.
Efendim, deli deyip geçmemek lazım sonuçta bu adamlar manyak! Yapamayacakları hiçbir şey yok. Başta kontrolü zor oldu tabi. Başlarda benden de şüphelenmedi değiller. Suçu psikiyatrilere attım ben de (Ehehe. Lanet hekimler…1. sınıfta staj vermediler bana. Tek tek Bakırköy’de hepsinden randevu alıp yalvardım, vermediler. İyi ki bir 6 yıl okuyorsunuz, ilaç yazıyorsunuz ha!!! Ne oldu şimdi? Bakırköy’ün imparatoru benim. Hatta bir nevi susqun qral 24…)
Şuan, gayet sıradan biri gibi gözüküyorum (En çok da buna gülüyorum. Eheheh). Zayıf tıknaz vücudumla; beyaz yakalı, hatta beyaz önlüklü, saygı uyandıran giyimimle, sakalsız suratımla pek de tehlikeli görünmüyorum. Ama içimde bizi (Yani yıllardır düzgün düzgün yaşayıp, memuriyet hayatının, sıradan hayatın sözde refahıyla kandırılan; 1 litre suya 60 kuruş bir Wc’ye 1 lira veren kitle) yıllardır istikrarla düzen bu sisteme karşı dinmeyen, derin bir öfke var. Hoşlandığım kızın 200 beğenisine karşı aldığım 2 beğeninin öfkesi var içimde. O kızın benim notlarımı alıp, şiirlerimden etkilenip, müteahhit potansiyelli insanlarla takılmasının öfkesi var içimde…
Efendim, öfkemi yatıştırmak kolay olmadı pek tabii ama dindirdim işte. Sapyoseksüellik diye bir şey çıkmış biraz da o hoşuma gitti, 4 haneli ayküm kıymete bindi. Oradan bir rahatlama var işte. (Halen liselilerden “Abi psikiyatriler size ezik diyor. Ehehe” gibi mesajlar aldığım da doğru ama…)
Sağ olsun Amerika bizi başta çok destekledi ama sonra bizim çocuklar yeni bir mülteci krizine yol açınca bizdeki potansiyeli görüp, bize karşı alttan alttan cephe aldılar. Amigdalası olmayan(doğuştan) insanları ya astılar, ya da bilimsel araştırmalarında kullandılar… Amigdala şehitlerimizi saygıyla anıyorum. Ben de yeni diplomatik temaslarda bulunmayı tam aklımdan geçirirken, Kuzey Kore’den telefon geldi. Bizi davet ettiler sağ olsunlar. Bendeki notları aldılar. Sağ olsun Emrah hoca ezberlemiş, Türkiye’de geçirdi notlarını. Onları paylaşıyorum şimdi sizlerle. Ülkede not tutmanın cezası idammış da, sağ olsunlar bana kıyak geçtiler. Kuzey Kore’nin havayolu şirketi Air Koryo ile Pekin’den uçuşumuzu gerçekleştirdik. Rusların hepsiburada.com gibi bir sitelerinden ucuza düşürmüşler keyifle anlattılar.
Pyongyang havalimanına sert bir iniş gerçekleştirdik. Ön iniş takımları 2 yıldır arızalı olduğundan uçak inişe geçerken 50 Koreli uçağı yavaşlatmak için kanatlarından geri asılıyormuş. Kaptanımız Cho-Hee; “İniş biraz sert oluyor, nereden baksan 40 kişi de ölüyor. Ama parça bulamıyoruz, parça olsa…” diye iç geçiriyor. Şu Koreliler alem ya.
Karşılama için Kim Jong Un apronda 4 kişi idam etti. Kore insanı gerçekten çok sıcakkanlı… Bize sevgi dolu gözlerle bakıyorlar.
Otel lobisinde konuşuyorlardı: “Tamam abi, Kim Jong gitsin de yerine kim gelecek?” diyorlardı. Anında oracıkta idam edildiler. Son sözlerinde bile, ”Çok yaşa Kim Jong Un” dediler gözlerim doldu.
İlk gün şerefimize Ceza-Fest düzenlediler. Toplu idam töreni vardı. Fakirlerden de para almıyorlarmış defin işlemleri için. Gerçekten büyük bir jest, ya bu Koreliler ne çılgın insanlar yahu.
Neyse sonunda beklediğimiz görüşme gerçekleşti. Bizim Kim epey kilo almış. GTA 5’e sarmış biraz. Yanındakiler, “Durum fena… 10 gündür kimseyi idam etmiyordu.” dediler. Bizim Kim duydu, hemen oracıkta idam etti bizimkileri. Yahu bu Kim ne cool adam be. Neyse oturduk, konuştuk işte bayağı çok ayrıntıya girmeyeyim. Dedi ki: “Abi internet işine gir. Sen sal trolleri, yürüt işini…” Destek de verdi bayağı, sağ olsun maddi manevi. İşte o gün bugündür Deep Web’te, Lol’de, Dota’da yeni yeni insanlar kazandık. Klan savaşları yaptık. Farkında mısınız, bilmiyorum ama an itibariyle biz soğuk savaşımızda zaferler kazanmaya başladık… Her yerdeyiz ve öyle çok da anormal gözükmemekteyiz…
Peki, içimizdeki deliler ne diyor bu meseleye? (Parodili yorumlarınızı yazıya ekleyeceğiz 8) )
Bahadır E.(Öğrenci-19):
Valla güzel iş Lol zeka açıyor diyorlar zaten.
Beylikdüzü Vatandaşı Safiye A.(49):
O uçak satılan site neymiş söyler misiniz? Uçak varsa demlik de var mıdır? Bir de Beylikdüzü’ne de gelir mi ki?
Hasan B.(Oto hırsızı-37):
O emniyet müdürü hangi yollardan geçmiş ya? Meraktan sadece.
Enes O.(LYS öğrencisi ‘barajı nasıl geçmiş o da bir muamma’-18):
Abi sizin maaşlar ne kadar? Atamalar nasıl? Hayır, öyle yazıyorsun manifesto Kore more işsiz kalmayasın? Yoksa sen zaten işsiz misin? Ehehehe.
Halil B.(Muhabir Ntvmsnbc’de-19):
Yine, yeni bir ‘Deli Manifesto’nun ardından uzmanlar endişeli… Eylemlerin stratejik kıta Antartika’ya sıçramasından…
Yunus Emre Ş.(TPÖÇG Blog Eski Sorumlusu-22):
Halil, Kuzey Kore’ye de İSTPOD açsana…
Mehmet Y.(TPÖÇG Blog Yazarı-20 olmalı):
Kim başkan da isterse bir KORPOD açabiliriz. Aracı olabilirim ama bu sefer psikiyatrist arkadaşları yollayalım. Maksat aradaki buzlar erisin.
YAZAR: Halil BABACAN
TPÖÇG Blog Yazarı | İstanbul Üniversitesi Psikoloji Öğrencisi