“Eğer mutluluk varsa yolun sonunda, o yolun bir an önce bitmesini istersin. Eğer vahşetle doluysa ucu, yolu ilerlemekten korkarsın. Ama sen bilmiyorsun ne olduğunu. Bu yüzden tek yapman gereken yolun sonundaki belirsizliğe cesurca ilerlemek. İşte o vakit, insana kollarını açan yegâne şey tüm o yabancılardan ve ölümden ziyade, yalnızca uzun bir yolculuk oluyor.”
Yolculuk Nereye
Narsistagram Cumhuriyeti
Uzun yıllar bu sefalet Narsistagram yönetiminin baskıları yetmezmiş gibi, Tak Tuk cumhuriyetinin işgaliyle her şey zıvanadan çıkmaya başlamıştı. Bu dikatör-baskıcı rejimlerin ilk darbesi; gittiği konserde paylaşım yapmadığı tespit edilen bir gencin ters kelepçeyle tutuklanması olmuştu.
Büyümek
Hayat insanı sınar, zorlar ve hırpalar; tıpkı doğaya yaptığı gibi. Sonbaharı vardır insanın, ağaçlardan dökülen hareler gibi hayatından insanların döküldüğü. Kışı vardır; ayazıyla üşüttüğü, sessizliğiyle ürküttüğü. Bahar gelir sonra, yok olduğunu sandığın tohumların filizlenmeye başlar. Sonrası yazdır; hasat mevsimi. Yüreğine ektiğini biçer insan.
Yapboz
Ben otuz yaşına sevgiyi dilenerek giren kalabalıklar içinde yapayalnız kalan bir kadınım. Kendi hapishanemde sevgiyi dilenerek kaçmayı çalışıyorum ama daha da hapsoluyorum. Herkesten ve her şeyden kaçabilirim ama o hapishaneden asla… Çünkü o zihnimin içinde, avuçlarımda gezdirdiğim yapboz parçasında ve daha da kötüsü yıldızlarda.