Kayıp Sarhoş

Neyse ki bu 'zayıf' içgüdüme uyup almadım bir demet.

Bu yazının okunma süresi yaklaşık olarak 1 dakika sürmektedir.)

Efendim, ben kartlarımı açık oynarım. Sevdim dedimse sizi, sevmişimdir. Şüphe bunun neresinde olmalı? Hislerim gizlenmez tepkilerimin arkasına. Biraz utanmazdırlar, öne atarlar hemen kendilerini. Düşüncelerim ise kendilerini düşünemeyecek kadar hızlı. Anlıyorum, anlamakta güçlük çekiyorsunuz. Anlatayım efendim…
Ben, kayıp bir sarhoş olarak tanınırım buralarda. Nereden geldim nereye giderim bilmez kimse. Bana sorarsanız önemi yoktur ikisinin de. Yol gittiği sürece ne önemi var yönün? Sonra, papatyaları çok severim. Demeyin şimdi, bu adam şaştı iyice. Çiçekler yalnızca kadınlara mı özgüdür? Çiçekler gibi diğer birçok güzelliği bize de layık görürüm ama toplum buna izin vermez. Hoş, bu konudaki anarşistliğim kendi içimde savunmanın ötesine geçmedi. Oysa ben de isterdim yolda gördüğüm o satıcılardan almak sabah kadar beyaz yaprakları. (Edebiyata girmeyeyim, ayılmaktan korkarım da). Neyse ki bu ‘zayıf’ içgüdüme uyup almadım bir demet. Yoksa toplum ne derdi? Bizim kayıp sarhoş yoldan iyice çıkmış, şimdi de kadınlık yapıyor. Derdim kadınlık değildi ey toplum, sevgi görmek istedim yalnızca. Ama siz bana vermeyecektiniz istediklerimi. Ne yapalım? İstemekten vazgeçip almaya geçtim. Ona da izin vermediniz. Neyse efendim, toplum konuşmaya değer değildir bu kadar. Birkaç isyan anlatırım dönem dönem yalnızca. Anlaşamayacağımızı anlayıp kaçar. Benim de amacım budur zaten. Gitsin de kalayım iç dünyamla baş başa. Peki ya siz? Ne düşünürdünüz kendine papatya alan bir adam görseniz yolun kenarında?
Yazar: Büşra Kayar
Görsel Kaynak:https://pin.it/5cNFg9tM7

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.