(Bu yazının okunma süresi yaklaşık olarak 3 dakika sürmektedir.)
Ağzımdan çıkanı kulağımın duymadığı olur bazen. Yaşama amacımın yazmak üzerine kurulu olduğunu söylerken de bu birkaç zamandan biri içinde dönüp dolanıyordum muhtemelen. Yaşamak için bir amaca sahip olmak mı gereklidir, yani gerçekten ‘bir’ amaca sahip olmak öyle mi? Ama ben çimenlerin arasında uzanmış, önümdeki deftere kırmızı kalemimle bir şeyler karaladığım sırada dolan sayfaları çevirirken oluşan o esintinin içindeyim.
Ben kendimi yalnızca birine nasıl sığdırabilirim ki? Bir yerde toplanamayacak kadar dağınık bir zihne sahibim ben. Evet her sıkıştığımda yazarım ama kendi içimde sıkışıp un ufak olana kadar çokça taşarım dışarıya. Ses desibelim de yükselir heyecanıma bağlı olarak. Hızla kurduğum cümlelerin arasında aldığım kesik nefeslerim havaya karışırken fikirlerimi söylemekten geri duramam ki. İyi midir kötü müdür bilemem. Haksızmışım, yanlışmışım, aşırıymışım, önemi var mı?
Ben hayallerimi, düşüncelerimi, duygularımı, hislerimi; ben kendimi bir amaca, bir sayfaya, birkaç kısa cümleye sığdıramam ki. Hem hayat her zaman büyük bir sabır ve dinginlikle olanları kabul etmek için biraz ‘fazla’ değil midir? Yeterine aşırı olan bu hayata bir ben fazla olamam. Bahsetmek istediğim bana da bir yer vermek zorunda olunması değil, bir yer edinmenin aslında çok da önemli olmaması.
Hem zaten beni bir kenara gitseler de benden köşe bucak saklansalar da fark etmez. Şayet bir yol kenarına gölgelerimiz denk düşerse geçerken etrafımda açtırdığım çiçeklere her baktıklarında ardımda bıraktığım izlerle beni her yerde göreceklerdir.
Buradayım, yazdığım bu satırlardayım. Oradaydım, çimenlerin arasında uzanırken elimi omzuma konan kelebeğe uzatmıştım. Her yerde olacağım, yani beni susturmak için bile olsa yakalayamazsın. Evet burada, andayım; orada, anılardaydım ve her yerde anılan olacağım. Benim haykıracak nefesim hep olur, kendimi teke indirgeyemem. Bunun yerine o an içimden geçenleri yazdığım köşelerde bana ayrılan birkaç yüzlük kelimeye sığdırmaya çalışsam olmaz mı? Amaçlarımı yan yana sıraladığım kelimelerle ifade etsem ve her satır aralığına hislerimi işlesem.
Yazar olmayı hep kalıplara sığdırırdım ve yaşama dair olumsuz ön yargılarımla kendimi boğardım. Şimdi düşününce ne yaşar ne de yazar olmak için herhangi bir kritere uymak zorunda olmadığımı anlıyorum. Nasıl yaşamaya devam edeceğimi düşünerek kendimi canlı tutuyorsam, bazen aklımda yazıp dillendiriyor bazense kalemi kağıtla buluşturup yazıyorum. Ben bir yazarım çünkü ben hep yazarım. Ben bir yazarım çünkü ben bu cümlelerin yazanıyım.
Yazar: Kübra Dağlı
Görsel Kaynak:https://pin.it/585dSaYXX